| Evet dostum. Burada çalışmaya yaşın tutuyor mu senin? | Open Subtitles | أجل يا صديقي ، أنت كبير كفاية لتعمل هُنا |
| Hayır, bak, bunları bilecek kadar büyüdün. | Open Subtitles | لا، اسمع، أنت كبير بما يكفي لتعرف هذه الأمور |
| O halde bu işlerin böyle yürümediğini bilecek kadar yaşın var. | Open Subtitles | حسنا، أنت كبير بما يكفي لتعرف أن الأمور لا تسير هكذا. |
| Başkasının ödeyeceği bir motel odasında yaşamak için çok yaşlısın. | Open Subtitles | أنت كبير على العيش في شقة وشخص آخر يدفع لك |
| Hemen buradan gitmenizi tavsiye ederim. Tamam! Ben ufağım, Sen büyüksün kardeşim. | Open Subtitles | أقترح أن تخرجوا من هنا حالا حسنا، أنا صغير يا أخي، أنت كبير |
| - Altı yaşında biri için çok büyüksün. | Open Subtitles | أنت كبير جداً لولد عمره ستة سنوات |
| Bu işi aranızda halledebilecek kadar büyüksünüz. | Open Subtitles | حسناً, أنت كبير بما يكفي لتحل الأمر لن أتورط بينكم |
| Bakın, Dr. Turner, yaşlısınız. Sağlığınız da çok iyi değil. | Open Subtitles | دكتور (ترنر)، أنت كبير في السن ولست في أفضل صحة |
| Avlanamayacak kadar yaşlısın, tarlada çalışamayacak kadar yaşlısın ve çocuklara babalık yapamayacak kadar yaşlısın. | Open Subtitles | ، أنت كبير على الصيد ... كبير على العمل في الحقول و كبير على أن تكون أباً لأطفال |
| Hey züppe. Bira almak için yaşın tutuyor mu? | Open Subtitles | هل أنت كبير بما يكفى كى تبتاع بيرة؟ |
| Evlât, oy kullanmaya yaşın tutuyor mu? | Open Subtitles | يا بني, أنت كبير بما يكفي للتصويت؟ |
| Kendi işine bakmaya senin yaşın tutuyor mu? | Open Subtitles | هل أنت كبير كفاية لتهتم بشئونك الخاصة ؟ |
| Yeterince büyüdüğünde sana vermemi istemişti, ki büyüdün artık. | Open Subtitles | أرادك أن تحصل عليها عندما تكون كبيراً والأن أنت كبير لتأخذها |
| - Affedersin, bunu söylemek için çok mu büyüdün artık? | Open Subtitles | أنا آسفة، هل أنت كبير على أن تقولها؟ كلا |
| Durumu daha iyi kavrayıp, akıllı davranacak kadar yaşın var. İtiraf et. | Open Subtitles | أنت كبير بما يكفي لتعرف مصلحتك إستجمع قواك |
| İçki içecek kadar yaşın var mı? | Open Subtitles | هل أنت كبير ما يكفي للشرب ؟ |
| Oh, Willard, bunun için çok yaşlısın. | Open Subtitles | أوه، ويلارد، أنت كبير السن علي فعل ذلك. |
| Hippi olmak için çok yaşlısın Harvey Milk. | Open Subtitles | أنت كبير جدا على أن تكون "خنفوسا "حركة شبابية بدأت فى الولايات المتحدة فى الستينات |
| Sen büyüksün. | Open Subtitles | أنت كبير. |
| Artık böyle yemek için çok büyüksün. | Open Subtitles | أنت كبير بما يكفي لتأكل بنفسك |
| Bu tren için çok büyüksün. | Open Subtitles | أنت كبير على هذا |
| Diş macununun kapağını açık bıraksak ya da bir şey döksek "Kuralları anlayacak kadar büyüksünüz. | Open Subtitles | إذا تركنا معجون الأسنان بدون غطاء أو سكبنا شيء، كانت تقول، " أنت كبير بما فيه الكفايه لتفهم القواعد |
| Evet efendim, siz yaşlısınız. | Open Subtitles | نعم سيدي، أنت كبير |
| Buzağı eti severim. Sen yenmeyecek kadar yaşlısın. | Open Subtitles | أنا شخص طيب أنت كبير جداً لأن تؤكل |