| İlla benimkisi gibi bir dedeniz olmasına gerek yok, tabi keşke olsaydı. | TED | أنت لا تحتاج إلى جدي ، وإن كنت أتمنى لو حظيتم بمثله. |
| Sen... Senin bugün ne olduğu hakkında hiç bir fikrin yok. | Open Subtitles | أنت لا تعرف شيء أنت لا تعرف ما الذي سوف يحدث |
| Ben, annemden nefret ettiğim için Beni suçlamıyorsun değil mi? | Open Subtitles | بن.. أنت لا تلومنى لأننى أكره أمى .. اليس كذلك |
| İtiraf et. Şu ani seyahat işinde pek iyi değilsin, değil mi? | Open Subtitles | اعترفي , أنت لا تجيدين هذه الرحلات اللحظية , أليس كذلك ؟ |
| hiç alamadığın o ünvanı gerçekten istedin. Bunu sadece para için yapmıyorsun. | Open Subtitles | لقد أردت حقاً هذا المنصب أنت لا تفعل هذا من أجل المال |
| Beni Hiçbir zaman dinlemedin. Beni çocukların önünde küçük düşürdün. | Open Subtitles | أنت لا تصغي لي أبداً تقلّل من شأني أمام الأطفال |
| Bir üretim tesisi açmak için bir sürü ekipmana ihtiyacınız yok. | TED | أنت لا تحتاج إلى الكثير من المعدات اللازمة لإقامة منشأة للإنتاج. |
| - Bu en iyi dersindi hatırlarsam. - Senin ahlaki kalkanın yok. | Open Subtitles | كما أتذكر فهذا هو الطريق الأفضل ـ أنت لا تمتلك أخلاقا إذن |
| Ben iki evle birden ilgilenemem ve Sen de yalnız yaşayamazsın. | Open Subtitles | لا أستطيع تحمل مصروف منزلين و أنت لا تستطيعين العيش بمفردكِ |
| Sen Big Tuna'da yoksa bir aile kurmayı mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | أنت لا تخطط لأقامة أسرة في بيج تونا أليس كذلك؟ |
| Madem gemiyi riske etmiyorsun şunlardan biriyle Beni burada indir. | Open Subtitles | إذا أنت لا تريد المخاطرة بالسفينة أسقطني بواحدة من هذه. |
| Oh, dostum Beni ziyarete gelmenin ne demek olduğunu bilemezsin. | Open Subtitles | أوه.. يا صديقي أنت لا تعرف معنى زيارتك بالنسبة لى |
| - Tüm bilgilere sahip değilsin. - Notla ilgili herşeyi biliyorum. | Open Subtitles | أنت لا تملك كل المعلومات أنا أعرف كل شيئ عن الملاحظات |
| Raporlu bir delidir. Sana söylemiştim, anlattığı Hiçbir şeye inanmamalısın. | Open Subtitles | أخبرتُك، أنت لا تَستطيعُ الإعتِقاد لا شيء تَقُولُ، مهما هو. |
| - Kaybedecek bir şeyi olan sensin. - Koç, onları tanımıyorsun bile. | Open Subtitles | ـ أنت من لديه شيء ليخسره ـ أنت لا تعرفهم أيها المدرب |
| - Kızmadın, değil mi? Hayırlı bir iş için. - Keşke haberim olsaydı. | Open Subtitles | أنت لا تمانع حبيبى ، إنها منأجل المصلحة كنت أحب أن تعلمينى بذلك |
| Ve orada otururken, onun odasında, Onu izlerken, Onu bir televizyon ekranından izlemiyorsunuz, Onu bir pencereden izlemiyorsunuz, orada onunla oturuyorsunuz. | TED | وعندما تراها جالسة هكذا في غرفتها، أنت لا تراها ضمن شاشة التلفاز لا تراها من خلال نافذة، أنت تجلس معها حقيقة |
| Annenin ölüm yıl dönümünde bir kızı öpmek istemiyor musun? | Open Subtitles | أنت لا تريد تقبيلي بسبب ذكرى موت أمك اليوم ؟ |
| - Onun ne yapacağını bilemezsin. - Ne, Bana ateş mi eder yoksa? | Open Subtitles | ـ أنت لا تعلم ماذا سيحاول فعله ـ ماذا، هل سيطلق النار عليٌ؟ |
| Nancy'nin yaşaması veya ölmesi senin umurunda olmayabilir, ama Benim umurumda! | Open Subtitles | ربما أنت لا تهتم سواء نانسي تعيش أو تموت، ولكنني أهتم |
| Nasıl uçuyor baksana. Dikkat et. Hayır, Hayır, bundan istemezsin. | Open Subtitles | أحترس الان ,لا لا أنت لا تريد أياً من هذا |