| Ama senin umurunda değil. Yüzden de beraber iyi anlaşabileceğimizi düşünüyoru | Open Subtitles | و أنت لا تهتمين لهذا السبب أعتقد أننا سنكون ملائمين لبعضنا |
| Ne? Ailen umurunda değil, öyle değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تهتمين بعائلتك ولو قليلاً الست كذلك؟ |
| Bak, belki de yakalanırsan bizlere ne olacağı umurunda değil ama yakalandığında kovulacağını umursamamak, aptallık. | Open Subtitles | .. انظري ربما أنت لا تهتمين بما قد يحدث لنا جميعاً لو تم الإمساك بك و لكنك ستكونين حمقاء إن اعتقدت انه لن يتم فصلك |
| Kendine iyi bakmadığın için ter bezlerin tıkanmıştır. | Open Subtitles | أنت لا تهتمين بنفسك لذا غددك العرقية مُتخثرة |
| Kendine iyi bakmadığın için ter bezlerin tıkanmıştır. | Open Subtitles | أنت لا تهتمين بنفسك لذا غددك العرقية مُتخثرة |
| Beni umursamıyorsun bile. Senin için sadece çılgın küçük bir çocuğum. | Open Subtitles | أنت لا تهتمين بي أنا فقط ولد صغير مجنون بالنسبة لك |
| Hayatta yapacak bunca şey varken hiçbir yere gitmeyi umursamıyorsun bile. | Open Subtitles | كل ما ما كان يمكنك أن تفعليه أنت لا تهتمين أنك لن تصلي لاي مكان |
| - Kadınlar umurunda değil. - Başladık yine. | Open Subtitles | أنت لا تهتمين بالنساء هنا ها قد بدأنا من جديد |
| Matthew'in her şeyi alması umurunda değil... | Open Subtitles | -ماذا؟ أنت لا تهتمين بشأن حصول "ماثيو" على كل شئ |
| Tüm bu gerçekler umurunda değil, di mi? | Open Subtitles | ليندا أنت لا تهتمين بالحقيقة مطلقا ... . |
| Babam pek umurunda değil, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تهتمين حقا، أليس كذلك؟ |
| Kimse senin umurunda değil. | Open Subtitles | أنت لا تهتمين لأمر أحد. |
| Gördün mü? İşte problem burada. Zarar görmeyi umursamıyorsun bile. | Open Subtitles | أترين ، هذه هى المشكلة أنت لا تهتمين لو أصبتي بأذى |