| Sen ve arkadaşların beni Fransızlara tutuklattırdıktan sonra, beni İranlılara teslim ettiler. | Open Subtitles | بعدما قُمت أنت وأصدقائك بالقبض علىّ بمساعدة الفرنسيين قاموا بتسليمى إلى الإيرانيين |
| Sen ve arkadaşların gece burada kalabilirsiniz. | Open Subtitles | أنت وأصدقائك مرحباً بكم في الإقامة بالليل |
| Sen ve arkadaşların para kazanmaya ne dersiniz? | Open Subtitles | ماذا تقول أنت وأصدقائك تحصلون على بعض المال؟ |
| Sen ve arkadaşın ne çeşit bir manyaksınız? | Open Subtitles | أي نوع من المعاتيه أنت وأصدقائك ؟ |
| Şu kadarını biliyorum. O adam Seni ve arkadaşlarını öldürmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | أعلم الكثير، أن هناك شخص ما حاول قتلك أنت وأصدقائك |
| Sen ve arkadaşların... aşağıda neler olup bittiğini bilmeden ortalıkta hayalet... gibi dolaşıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت وأصدقائك تتجولون حول الجثث وليس لديكم أي فكرة عما يدور أسفل |
| Sen ve arkadaşların bana bir daha bulaşmaya kalkarsanız uyurken hepinizin boğazını keserim. | Open Subtitles | في المرة القادمة أنت وأصدقائك ، أنا سأقطع حناجركم وانتم نائمون. |
| Sen ve arkadaşların buradan çıkmak için uğraşıyorlar ve ben hiçbir işe yaramayan bir ölü gibiyim. | Open Subtitles | أنت وأصدقائك تحاولوا إخراجنا من هنا وأنا عديمة الفائدة حِمل زائد |
| Sen ve arkadaşların neden bu isyan işine bu kadar saplandınız? | Open Subtitles | لماذا أنت وأصدقائك هؤلاء عالقين بهذا التمرد؟ |
| Sen ve arkadaşların travesti şovlarına mı çıkıyorsunuz? | Open Subtitles | إذاً، أنت وأصدقائك تقومون بعرض المخنثين، أليس كذلك؟ |
| Adamı pek tanımıyorum ama Sen ve arkadaşların onu tanıyorsunuz. | Open Subtitles | أعني، أنا لا أعرفه جيداً ولكنك تعرفه أنت وأصدقائك |
| Ama Sen ve arkadaşların onu, eminim bulursunuz. | Open Subtitles | ولكن أنت وأصدقائك سوف تجد لها، وأنا متأكد. |
| Eğer Sen ve arkadaşların akşam yemeği için bana katılmazsa kira ödemeye başlamak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | إذا كنت أنت وأصدقائك لا يشاركني لتناول العشاء، هل ستكون لدينا للبدء في دفع الإيجار. |
| Sen ve arkadaşların özel salona geçmek ister misiniz? | Open Subtitles | أنت وأصدقائك ستحبون الذهاب إلى مركز الشخصيات المهمة |
| Şimdiye bariz olmalı Sen ve arkadaşların benden ne umuyorsanız adamınız ben değilim. | Open Subtitles | لا بد أن الأمر بات واضحًا الآن أيًا كان ما تظنون أنت وأصدقائك أنّكم تودونه منّي لا يمكنني فعله |
| Dinle, madem burdasın,... Sen ve arkadaşların çevreyi gezin ve öğle yemeği yiyin. | Open Subtitles | إسمعي مادمت هنا... أنت وأصدقائك فيجب أن تتجولوا بالمكان. وتتناولوا الغداء. |
| Doğrusu Sen ve arkadaşların onu tutuklamışsınız. | Open Subtitles | في الحقيقة ، أنت وأصدقائك اعتقلتوه امس |
| Sen ve arkadaşın benim adamlarımla uğraşıyorsunuz. | Open Subtitles | إذن, أنت وأصدقائك تعبثون مع رجالي |
| Seni ve arkadaşlarını okulun etrafında tasarımcı kostümüyle ve senin elinde parayla görüyorum. | Open Subtitles | لقد رأيتك أنت وأصدقائك في جميع الانحاء بملابس من تصميمك ومالك |
| Aylardır burada toplanıp, iblis arkadaşlarınla içki tokuşturduğunuzu anlat ona. | Open Subtitles | أخبره أنك أنضممت هنا لشهور تحتسون المشؤوبات أنت وأصدقائك الشياطين |
| Arkadaşların ve sen tek başınıza mı avlanıyorsunuz? | Open Subtitles | هل قمت أنت وأصدقائك بالاصطياد لوحدكم؟ |
| Sen ve arkadaşlarının ne yiyeceği, ne suyu ne de yakıtı vardı. | Open Subtitles | أنت وأصدقائك ما كان عندهم غذاء، لا ماء وكانت تجري على الأدخنة |