"أنت وسيم" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yakışıklısın
        
    • yakışıklı
        
    • tatlısın
        
    • kadar yakışıklısınız
        
    Yakışıklısın, cesursun, kahramansın duygu ustasısın, değişkensin, kötülüğe eğilimli ve hadımsın. Open Subtitles أنت وسيم وشجاع و نبيل معاقَ عاطفياً، عصبي عرضة للشرِّ ولا تستطيع الجماع
    Sen çok Yakışıklısın ve bu hippi halin kesinlikle senin için hiç uygun değil. Open Subtitles أنت وسيم جدا، وذلك الهبي يعمل لا يعمل شيء على الإطلاق لك
    Doktor, çok Yakışıklısın. Evet, öyleyimdir. Open Subtitles دكتور، أنت وسيم جدا نعم، أنا كذلك، شكرا لكِ
    - Çok tuhaf, ışık yüzüne belli bir yönden geldiğinde çok yakışıklı oluyorsun. Open Subtitles هو مضحكُ. عندما الضوء يَضْربُك a طريق مُتَأَكِّد أنت وسيم جداً.
    Hiç fark etmemişim ne kadar... yakışıklı olduğunu. Open Subtitles لم أكن أدرك كم أنت وسيم للغايه
    Ayrıca tatlısın, uzunsun. Bazen sevimlisin. Open Subtitles أنت وسيم وطويل القامة، ولطيف أحيانًا.
    İsa kadar yakışıklısınız ama gerçekten İsa değilsiniz. Open Subtitles أنت وسيم كالمسيح، لكنّك لست هو
    Sen de orada iyi işler yapacaksın. - Gerçekten Yakışıklısın. Open Subtitles ستبلي جيداً هناك أنت أيضاً أنت وسيم فعلاً
    Yakışıklısın, yani zeki olmak zorunda değilsin. Open Subtitles أنت .. وسيم لذا لا يتوجب عليك أن تكون ذكياً
    Yakışıklısın ve boynunda stetoskop var. Open Subtitles أنت وسيم وأنت لديك سماعة الطبيب معلقة حول عنقك
    O kadar Yakışıklısın ki, tüm kadınların çığlık atmasını sağlıyorsun. Open Subtitles أنت وسيم جداً وتجعل جميع السيّدات يصرخون
    Haline baksana. Çok Yakışıklısın. - Yakışıklısın. Open Subtitles أنظر إلى نفسك، أنت وسيم جداً، أنت وسيم فعلا.
    İki tarafta da Yakışıklısın. Daha iyi yeri kapmaya çalışıyorsun aynı yetenek yarışmasındaki gibi. Open Subtitles أنت وسيم من كلا الجانبين لكنك يجب أن تقف في المكان الأفضل
    Ama bir yıldız olabilecek kadar Yakışıklısın. Open Subtitles أنت وسيم كفاية لتصبح نجما سينمائياً
    ...senin çok yakışıklı olduğun ve benzersiz bir tarzı zevdiğini. Open Subtitles .. أنت وسيم جدا وتحبّ بأسلوب فريد.
    Hüzünlü soytarı demişken... yakışıklı adamsın Jack. Open Subtitles لاتكن حزيناً.. أنت وسيم أتعرف ذلك
    yakışıklı bir beysiniz ama benim tipim değilsiniz çünkü bir erkeksiniz ve-- Open Subtitles ‫أنت وسيم جداً، ولكنني لست... ‫أقصد أنك لست من طرازي ‫
    Evet, bunu görebiliyorum. Sen yakışıklı ve komiksin, gerçekten. Open Subtitles لذا، أرى كل شيء أنت وسيم وخفيف الظل و...
    Ne yakışıklı bir çocukmuşsun. Open Subtitles أنت وسيم و حسن المظهر أيها الفتى
    İyi deneme. Çok tatlısın. Open Subtitles محاولة جيدة، أنت وسيم جداً
    Resimdeki kadar yakışıklısınız. Open Subtitles أنت وسيم كما في صورتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more