| Belki sonra sen ve ben bir şeyler içmeye gideriz. | Open Subtitles | ثم ربما أنا و أنت يمكننا أن نحصل على شراب. |
| Veya sen ve ben Victor'dan uzaklaşıp içki almaya gitsek? | Open Subtitles | أو ربما أنا و أنت يمكننا الذهاب بعيداً عن فيكتور و نذهب لإحضار الشراب؟ |
| Bilirsin, sen ve ben gerçekten birlikte sert bir şeyler yapabiliriz, tatlım. | Open Subtitles | أتعلمين ، أنا و أنت يمكننا عمل الكثير معا يا عزيزتى |
| Belki sen ve ben bir ortaklığı görüşebiliriz. | Open Subtitles | ربما أنا و أنت يمكننا مناقشة أمر الشراكة |
| O parlak zekalı ve egoist bir manyak ve hukuk kurallarına fazlasıyla karşı çıktı sonrasını sen ve ben muhtemelen biliyoruz. | Open Subtitles | إنه عبقري ومهووس بنفسه وما فعله لتعطيل أحكام القانون لا أنا ولا أنت يمكننا أن نعرف |
| Biliyorum bu sen değilsin. Bunu durdurabiliriz! | Open Subtitles | أعلم بأن هذا ليس أنت يمكننا أن نوقف ذلك |
| sen ve ben değişiklik yapabiliriz. | Open Subtitles | أنا و أنت يمكننا إحداث بعض التغيير |
| - Ama çeviremem Carson. Ne sen ne de ben zamanı durdurabiliriz. | Open Subtitles | لكنني لا أستطيع ذلك يا (كارسون) لا أنا ولا أنت يمكننا إيقاف الزمن |
| sen ve ben bunu halledebiliriz Charlie. | Open Subtitles | أنا و أنت يمكننا إنجاز هذا (تشارلي)َ |