| Heather'ın el yazısını kendi el yazın gibi taklit edebilirsin, değil mi? | Open Subtitles | أنت يمكن أن تعمل كتابة هذر اليدوية بالإضافة إلى ملكك، حق؟ |
| Benimle başlama. İki haftada beni harap edebilirsin. | Open Subtitles | لا تبدأ معي أنت يمكن أن تدمّرني في الأسبوعان |
| Bundan iyisini yapabilirsin. Sandalye dolu mu? - Evet. | Open Subtitles | هيا يا ايرما,أنت يمكن أن تفعلى أفضل من هذا هل ذلك المقعد محجوز؟ |
| Biliyorsun, kendini biraz düzeltmeye çalışabilirsin. Gerçekten yapabilirsin. | Open Subtitles | أتعلم أنت يمكن أن تستعمل بعض التحسينات أنت حقاً تستطيع |
| Şimdi, istediğin her zaman benimle konuşabilirsin. | Open Subtitles | الآن، أنت يمكن أن تتكلّم معني أي وقت تريد. |
| Sayı alabilirsin Michael. | Open Subtitles | أنت يمكن أن تهزمه أنت يمكن أن تهزمه، مايكي |
| Moleküler bir değişim durumundasın. Ölüyor olabilirsin. | Open Subtitles | أنت في حالة من الذوبان الجزيئي أنت يمكن أن تموت |
| Bütün gece yapacağım. Sen de bana yardım edebilirsin. Beraber yardım ederiz. | Open Subtitles | سأفعل ذلك أغلب الليل أنت يمكن أن تساعدني , المساعدة معاً |
| Belki bana yardım edebilirsin. | Open Subtitles | ربما أنت يمكن أن تساعدني هل تحبّ الموسيقى؟ |
| Yılın Ailesi ödülüne veda edebilirsin. | Open Subtitles | نعم أنت يمكن أن تقبّل تلك عائلة كأس السنة مع السّلامة |
| Beni tehdit edebilirsin, hayatım, ama sonuçta alacağın sadece ödülün yarısı. | Open Subtitles | أنت يمكن أن تهدّدني كلّ تحبّ، حبّ، لكن نصف الوفرة كلّ أنت ستصبح. |
| Şimdi bana tam 200$ ver, ve Sen kimi istersen davet edebilirsin. | Open Subtitles | فقط يعطيني a شقّة 200$، و أنت يمكن أن تدعو الذي تريد. |
| Uçan bir erkek peruğu yapabilirsin. | Open Subtitles | أنت يمكن أن تجعل أي شعر مستعار الذي ذباب. |
| Bu iyi bir yalan peder. Bunu yapabilirsin. | Open Subtitles | انها كدبة جيدة أيها الأب أنت يمكن أن تفعلها |
| Orada yollarda, bildiğin işi yapabilirsin. | Open Subtitles | أنت يمكن أن تكون هناك على الطريق، رجل، يعمل لعنةك. |
| İstediğin içkiyi alabilirsin, markası Corona olduğu sürece. | Open Subtitles | أنت يمكن أن تأخذ أيّ تخمير تريد، طالما هي هالة. |
| İstediğin kadar konuş. | Open Subtitles | أنت يمكن أن تناقش قوي كأنت تحبّ لكنّك تعرف وأنا أعرف وهم يعرفون |
| İstediğin yerde buluşurum seninle. Evime gelebilirsin. | Open Subtitles | سأقابلك في أي مكان تختاره أنت يمكن أن تأتي إلى بيتي، يا جون |
| Jack, bunu becerirsen benim işimi alabilirsin. | Open Subtitles | جاك، تجعل هذا تحدث، أنت يمكن أن تأخذ شغلي. |
| Hayır. Sadece düşündüm de, belki sen bir tanesini alabilirsin. | Open Subtitles | أنا فقط أفكّر بأنّ، تعرفين، لربّما أنت يمكن أن تأخذين واحد |
| Kim iyi bir iş başardı. Pekala! Yeniden koruyucu olabilirsin. | Open Subtitles | أوه، حسناً أنت يمكن أن تكون حارساً مرة أخرى |
| Oh, pekala! Yeniden koruyucu olabilirsin. | Open Subtitles | أوه، حسناً أنت يمكن أن تكون حارساً مرة أخرى |
| Her zaman ki gibi üzgün ya da kızgın olabilirsin. Bir şey fark etmez. | Open Subtitles | أنت يمكن أن تكون كحزين وغاضب كما تحب هو لا يهم |