| Ben her zaman Anju'nun Vijay'ın öz kızı olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت دائما أنجو و كانت مرتبطة فيجاي عن طريق الدم. |
| Bu arada, bugün Anju'nun evlilik yıldönümü. Gelmezsen hayalkırıklığına uğrar. | Open Subtitles | بالمناسبة , اليوم الذكري السنوية لزواج أنجو ستحزن كثيرا إذا لم تحضر |
| Yaptığın o atış beni hayatta kalanların gözünde bir korkak olmaktan kurtardı. | Open Subtitles | تلك الطلقة التي أطلقتها أنقذتني من أن أكون جباناً قبل أن أنجو |
| Savaştan, bir pusuya gözüm açık düşmek için sağ çıkmadım ben. | Open Subtitles | لم أنجو من الحرب لأقع في كمين و أنا مفتوح العينين |
| Uyandığı her gününü Anjou Düşesi ile şu ana kadar geçiriyordu. | Open Subtitles | لا,لقد قضت كل أوقات أستيقاضها مع دوقة أنجو حتى أخر فتره. |
| Anjo'ya aşıktın, öyle değil mi? | Open Subtitles | فأنت الرأس المدبرة بعد أنجو, اليس كذلك ؟ |
| Eğer bir şey bulamazsam, yemek yemezsem Başaramayacağım. | Open Subtitles | لو لم أجد شئ لو لم أجد طعام لن أنجو |
| Anju eşim Nandini'ye telefonla beni sorguladılar demiş. | Open Subtitles | مدير أنجو ودعا نانديني و أبلغها حول زيارتك هناك. |
| -Çünkü, Anju avukatlık bürosu gibi duruyor. | Open Subtitles | كما تعلمون ، جولدمان ساكس غولدمان أنجو |
| Diğer yandan polisin haberi olasaydı Anju'nun hayatı bitmiş olurdu. | Open Subtitles | إذا كنا قد ذهب إلى الشرطة... ... سوف يدمر الحياة أنجو و. |
| Haklısın, biraz erkek olup, güçlü kalmalı ve bu ayrılık denemesinde hayatta kalmalıyım. | Open Subtitles | أنت محقّ يجب أن أسترجل وأكون قويّا كي أنجو من تجربة الفراق هذه |
| Dahası, hayatta kalmak için görünmez olacağımı düşündüm fakat okul kıyafeti diğer çocuklardan farkım olmadığını gösterdi | TED | لذلك، لاحظت أنه لكي أنجو يجب أن أكون خفيًا، وقد ساعدني على ذلك زي المدرسة كي لا أبدو مختلفًا عن أي طفل آخر. |
| Lucas hayatta kalmam için kaçmamı söyledi. | Open Subtitles | نعم؛ شيء من هذا القبيل لوكاس قال لي أن أنجو بحياتي |
| O gün sağ kalacağımı hiç sanmıyordum. Ondan sonraki günler de öyle. | Open Subtitles | لم أتوقع قط أن أنجو من يوم الإجتياح ناهيك عن المرحلة التالية |
| Eğer buradan sağ çıkamazsam, beni mumyalamayın. | Open Subtitles | إذا لم أنجو من هنا, فلا تتركونى هنا للتحنيط |
| Kızımı Anjou'daki... üvey annemlere getirmiştim. | Open Subtitles | ذهبت لأخذ إبنتي من منزل حماتي في أنجو |
| Malfete'li Thibault'u, Anjou'nun Dükü'nü arıyorum. | Open Subtitles | أريد ثيبولت من مالفيت دوق أنجو |
| Çete bu karara gerek senin gerekse adamlarının Anjo'yu ararken sergilediğiniz kibirli tavırlarınız, Suzuki'ye yaptığın işkence ve Funaki ile pazarlık etmeyi reddetmen sonucunda vardı. | Open Subtitles | لقد توصلت العصابة لهذا القرار وذلك لغطرستك انت ورجالك اثناء البحث عن أنجو و لتعذيبك سوزوكى |
| Başaramayacağım. Panik yapma. | Open Subtitles | إنه يقفل علي لن أنجو |
| Bu fabrika Anzhou'da. | Open Subtitles | هذا المصنع في "أنجو". |
| Kendimi kurtarmak için insanlığımı kapatmam gerekti lanet olası! | Open Subtitles | لكيّ أنجو بروحي، أخمدت إنسانيّتي، سحقًا. |
| Ben bundan da kurtulurum ama sen küçük aciz bir çocuksun. | Open Subtitles | من المحتمل أن أنجو لكنك طفل ضعيف |
| Olur da kurtulamazsam diye kayıtlara geçmesi için bu günlükleri oluşturacağım. | Open Subtitles | أدخل هذه التسجيل للحفظ في حال لم أنجو هنا. |
| Bunu iki yıl boyunca yapamam. yapamayacağım. | Open Subtitles | لا أستطيع الإحتمال لسنتين آخرتين لن أنجو |
| Merak etmeyin. (Müzik: Gloria Gaynor'dan "I will Survive (Yaşayacağım)") (Kahkahalar) Ve bu da en iyisi. | TED | ( أغنية : سوف أنجو بصوت جلوريا جيانور ) (ضحك) وهذا المثال هو الأفضل |
| - Hayır Castle. O göğsüme giren kurşundan, bir kaplana yem olmak için kurtulmadım ben. | Open Subtitles | كلاّ يا (كاسل)، لم أنجو من رصاصة في القلب لأموت كوجبة لنمر. |
| - Elbette kurtulamayacağım! Deli misin olum sen? | Open Subtitles | بالطبع لن أنجو بفعلتي هذه أأنت مجنون؟ |