| Belki Hayatını kurtarıyorum ama çaba sarf etmek istemiyorum. | Open Subtitles | لربما أنا أنقذ حياتكِ ولا أريد أن أبذل جهداً. |
| Hayatını kurtarıyorum Hepsi bu. | Open Subtitles | أنقذ حياتكِ وحسب هذا كلّ شيء |
| Ve Tanrı'nın adıyla söylüyorum ki hayatını kurtaran Tapınak Şövalyeleri olacaktır. | Open Subtitles | وبنعمةالرب... سيكون فارس المعبد الشخص الذي أنقذ حياتكِ. |
| hayatını kurtaran kişi o. Kızdan hoşlanıyor. | Open Subtitles | فهو من أنقذ حياتكِ إنه يحبّها |
| Olan şu, bu aptal yelek senin hayatını kurtardı. | Open Subtitles | ما يحدث هو إن هذا الدرع التافه قد أنقذ حياتكِ |
| Demir El senin hayatını kurtaran adamdır. | Open Subtitles | (الأيدي الحديدية) كان الرجل الّذي أنقذ حياتكِ. |
| - hayatını kurtaran adamdan. | Open Subtitles | الشخص الذي أنقذ حياتكِ! |
| hayatını kurtardı. | Open Subtitles | لقد أنقذ حياتكِ |
| hayatını kurtardı. | Open Subtitles | لقد أنقذ حياتكِ |
| Şimdi senin de hayatını kurtardı. | Open Subtitles | أنقذ حياتكِ أنت أيضاً. |