| Yeniden her şeyi inkar etsem bir işe yarayacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | افترض انه لن يكون مفيداً لو أنكرت الامر كله مجدداً؟ |
| Biraz önce bunu bilmediğini tartışmasız bir şekilde inkar etmiştin. | Open Subtitles | لقد أنكرت معرفتك أي شيء عن هذا أنكرت بشكل قاطع |
| Ben ki Mısır'ın tanrılarını inkar ettim, şimdi önünde eğiliyorum. | Open Subtitles | أنا ... يا من أنكرت آلهة مصر أنحنى أمامك الآن |
| Bayan Crosbie, bu tür bir şey yazdığını inkâr ediyor. | Open Subtitles | لقد أنكرت السيدة كروسبى انها كتبت مثل هذا النوع من الخطابات |
| Dedikleri her şeyi anladım ama reddettim. | Open Subtitles | استمعت لما قالوه، إلّا أني أنكرت ذلك، مثل، |
| Gizli Dosyalar'a geri atanmanız reddedildi. | Open Subtitles | إعادة مهمة على الملفات المجهولة أنكرت. |
| Sana bunu sorduğunda, her şeyi Reddetmiştin. | Open Subtitles | عندما سألك عن ذلك، أنكرت كل شيئ. |
| İnsanlık sizden kefalet istemini reddetmenizi istiyor. | Open Subtitles | الناس يسألون إذا كنت أنكرت الكفالةً ، شكراً لك |
| Ben ki Mısır'ın Tanrılarını inkar ettim şimdi önünde eğiliyorum. | Open Subtitles | أنا ... يا من أنكرت آلهة مصر أنحنى أمامك الآن |
| "Bunu inkar ediyorsan, bir tanığımız var, ... bir başka eczacı." | Open Subtitles | إن أنكرت ذلك فلدينا شاهد في المحكمة، صيدلي آخر |
| Füzelerin varlığını inkar ettiniz, ben sizi doğru anlamış mıyım onu öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أنت أنكرت وجودهم وأريد أن أعرف "ما إذا كنت قد فهمتك بشكل صحيح |
| Ve vücudumdaki her sinir ucunun bana gerçek dediği her şeyi inkar ettim. | Open Subtitles | و أنكرت بكل عصب ينتهى فى جسدى أى شىء أشك أنه حقيقى |
| Eğer hayatının bu kısmını inkar edersen, bir daha asla dengeyi bulamazsın. | Open Subtitles | إنك لن تجد التوازن أبدا إذا أنكرت أنها جزء من حياتك |
| Bak,dosyaları aldığım yere geri koyacağım, eğer sorduğumda Ryan meselesini inkar ederse, ozaman yalanları devam edecek demektir. | Open Subtitles | اسمع, سأرجع الملف حيث وجدته و اذا أنكرت هذا الأمر عندما أسألها عن رايان عندها سنعرف أنها تكذب |
| Evet, tüm kanıtlar tersini gösterse de bunu inkar etti. | Open Subtitles | أجل، لقد أنكرت هويته على الرغم من جميع القرائن التي تشير للعكس |
| Ama onun olduğunu inkar etti. Bir arkadaşının olduğunu söyledi. Karıma söylemememi istedi. | Open Subtitles | نعم, ولكنها أنكرت أن يكون لها وقالت أنه لإحدى صديقاتها, |
| Eğer ilişkisini inkâr ederse, yalancı şahitlikle suçlanır | Open Subtitles | ،إنْ ما أنكرت علاقتها الغرامية فإنّهم سيتهمونها بشهادة الزور |
| Ne kadar inkâr edersen et babanın oğlunun. | Open Subtitles | مهما أنكرت الأمر ، بالضبط كما أنت إبن والدك |
| Bir problem olduğunu reddettim, aynı şimdi yaptığım gibi. | Open Subtitles | , أنكرت أن هناك مشكلة كما أفعل الآن |
| - Önerge reddedildi. | Open Subtitles | الحركة أنكرت. |
| Reddetmiştin. | Open Subtitles | لقد أنكرت هذا |
| İnsanlık sizden kefalet istemini reddetmenizi istiyor. | Open Subtitles | الناس يسألون إذا كنت أنكرت الكفالةً ، شكراً لك |