| Bu kadar saat benimle konuşmak istemediğini söylemek için mi bekledin? | Open Subtitles | إنتظرتِ طوال الوقت لكي تخبريني أنكِ لا تريدين أن تتحدثي إلي؟ |
| Bak, tehlikeli olduğu için onu ele vermek istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | .أنظري. أنا اعرف أنكِ لا تريدين التورط لكن هذا خطير |
| - Burada olmak istemediğini biliyorum bu yüzden seni yalnızca bir oyuncağa bindireceğim. | Open Subtitles | الآن، أعلم أنكِ لا تريدين أن تكوني هنا لذلك سآخذكِ في جولة واحدة |
| Naz mı yapıyorsun yoksa bana adını mı söylemek istemiyorsun? | Open Subtitles | هل تتعمدين الخجل أم أنكِ لا تريدين إخباري بإسمك؟ |
| Son günlerde benimle pek konuşmak istemiyorsun | Open Subtitles | حسناً، تبدين أنكِ لا تريدين أن تتحدثي معي هذه الأيام |
| Almak istemediğini biliyorum. Ama şansına küs, sana denk geldi. | Open Subtitles | أعلم أنكِ لا تريدين لكن حظكِ العاثر جلب ذلك لكِ |
| İki ay önce sevişmek istemediğini, bir anlamı olsun istediğini, daha hazır olmadığını söylemiştin. | Open Subtitles | قبل شهرين, قلتِ أنكِ لا تريدين ممارسة الجنس, لأنكِ أردته أن يعني شيئاً, لأنكِ لم تكوني مستعدة. |
| Şu anda başının etini yiyen birini istemediğini biliyorum ama birinin, babandan kalanlara bakması lâzım. | Open Subtitles | أعرف أنكِ لا تريدين أحد هنا الآن لكن يجب أن يرى أحد أغراض أبيكِ |
| Şu anda başının etini yiyen birini istemediğini biliyorum ama birinin, babandan kalanlara bakması lâzım. | Open Subtitles | أعرف أنكِ لا تريدين أحد هنا الآن لكن يجب أن يرى أحد أغراض أبيكِ |
| Şu an benimle konuşmak istemediğini biliyorum, fakat söylemem gereken birkaç şey var. | Open Subtitles | أعرف أنكِ لا تريدين الحديث معي الان, ولكن هناك ما أود قوله. |
| Ama bu senin bunları istemediğini oturduğum yerden gayet rahat anlayabiliyorum. | Open Subtitles | ..ولكن من الواضح على نحو مؤلم ..حسبما أرى أنكِ لا تريدين أياً من هذه الأشياء |
| Bana terapi istemediğini söylüyorsun Mia ama benden yardım diliyorsun. | Open Subtitles | تقولين لي أنكِ لا تريدين علاجاً يا ميا لكنكِ أتيتِ إليّ للمساعدة، وأنتِ تعرفين |
| Arkadaşlarımızın, evliliğimizle ilgili sorunlarımızı bilmelerini istemediğini söylemiştin. | Open Subtitles | أخبرتني أنكِ لا تريدين أن .. يعرف أصدقائنا .. أننا نواجه مشاكل زوجية |
| Sana göstereceğim ki çocuk istemediğini anlayasın. | Open Subtitles | أريد أن أريه لكِ , حتى أثبت لكِ أنكِ لا تريدين الحصول على أطفال |
| Sanırım benimle gelmek istemediğini söylüyorsun. | Open Subtitles | أظن أن ما تقصدينه هو أنكِ لا تريدين الخروج معي |
| Benimle konuşmak istemediğini biliyorum, ...konuşmak zorunda da değilsin. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنكِ لا تريدين التحدث معي وليس عليك ذلك. |
| Aslında gitmek istemediğini anladı. | Open Subtitles | لقد عرِفَ أنكِ لا تريدين الذهاب إلى هناك |
| Öyleyse, sanırım evlilik yeminlerimizi yenilemeyi de istemiyorsun. | Open Subtitles | لذا أنا أتوقع أنكِ لا تريدين تجديد نذورنا، أيضا. |
| Unuttum ya, Dedektif Her şeyi Doğru Yap'a olayı çaktırmak istemiyorsun. | Open Subtitles | نسيت أنكِ لا تريدين أن يعرف المحقق ما تفعلين |
| Bilmiyor musun yoksa bana söylemek mi istemiyorsun? | Open Subtitles | ألا تعرفين أم أنكِ لا تريدين اخباري؟ |