| Hazır olduğunu düşünme. Ona bakmaya hazır mısınız. | Open Subtitles | .. لا تظني أنكِ مستعدة إستعدي لتنظري إليه |
| Eskiden her şeye Hazır olduğunu söylerdin. | Open Subtitles | حسناً ، إعتدتِ أن تقولي أنكِ مستعدة لأي شئ |
| Sadece başını salla ve ben de konuşmaya Hazır olduğunu anlayayım. | Open Subtitles | أشيري برأسك فقط و سأعرف أنكِ مستعدة للكلام |
| - Evet. Bu şeyle tanışmak için hazır olduğuna emin misin? Hazırım. | Open Subtitles | هل أنتِ واثقة أنكِ مستعدة للقاء هذا الشيء؟ |
| - Buna hazır olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ واثقة أنكِ مستعدة لهذا الأمر؟ |
| Tamam, ailem için hazır olduğuna emin misin? | Open Subtitles | حسناً، أمتأكدة أنكِ مستعدة لعائلتي؟ |
| Hazır olduğunu ve buradan gitmek istediğini düşünüyorsan tek yapman gereken bu anahtarı çevirmek. | Open Subtitles | إذا كنتِ تظني أنكِ مستعدة وتريدين المغادرة كل ما عليكِ هو ضغط الزر |
| Hazır olduğunu ve buradan ayrılmak istediğini düşünüyorsan, yapman gereken tek şey, bu düğmeyi etkinleştirmek. | Open Subtitles | إذا كنتِ تظني أنكِ مستعدة وتريدين المغادرة كل ما عليكِ هو ضغط الزر |
| Senin de birinin karısı olmaya Hazır olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | ولا أظن حقا أنكِ مستعدة لتكوني زوجة أي أحد. |
| arkadaşın arayıp konuşmaya Hazır olduğunu söyleyince... o benim arkadaşım falan değil. | Open Subtitles | صديقتك اتصلت وقالت أنكِ مستعدة للتحدث, لذا... هذه الفتاة ليست صديقتي. |
| Hazır olduğunu düşünmese seni kullanmazdı. | Open Subtitles | {\pos(192,230)} فهو لن يستخدمك إلا عندما يتأكد أنكِ مستعدة |
| Buna Hazır olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنكِ مستعدة لذلك. |
| Çünkü buna Hazır olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنكِ مستعدة جدا لهذا |
| Buna hazır olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة من أنكِ مستعدة لذلك؟ |
| Solo yapmaya hazır olduğuna emin misin? | Open Subtitles | متأكدة أنكِ مستعدة للمضي لوحدك؟ |
| Geri dönmeye hazır olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة أنكِ مستعدة للعودة؟ |
| Bu şeyle tanışmak için hazır olduğuna emin misin? Hazırım. | Open Subtitles | -هل أنتِ واثقة أنكِ مستعدة للقاء هذا الشيء؟ |
| Bu kadar çabuk işe dönmek için hazır olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل متأكدة أنكِ مستعدة للعودة بسرعة؟ |
| Buna hazır olduğuna emin misin? | Open Subtitles | أأنتِ متأكدة أنكِ مستعدة لهذا؟ |
| Oleg senin hazır olduğuna inanınca, ...seni test ettiler. | Open Subtitles | بمجرد أن ( اوليج ) إعتقد أنكِ مستعدة أعطاكِ إختبار |