| sen ve A notların aynı fıstık ezmesi ve marmelat gibi. | Open Subtitles | أعني، أنكِ و "آن" تبدوان مثل زبدة الفول السوداني و الجيلي. |
| sen ve tesisatçı çok eğleneceksiniz. | Open Subtitles | لا بدّ أنكِ و السمكريّ ستحظيان بمتعة كبيرة. |
| Öyle görünüyor ki sen ve kardeşlerin sandığınız kadar da gerekli değilmişsiniz. | Open Subtitles | يبدوا أنكِ و أخواتكِ ، لستمّ ممّن لا يمكن الأستغناء عنهم بالدرجة التى خلتموها. |
| Kardeşlerin ve senin, dünyanın bilinen en güçlü büyücüsünün dengi olduğunuza gerçekten inanıyor musun? | Open Subtitles | أتخالين أنكِ و أخواتكِ تـُضاهين أقوى مُشعوذة شهدها هذا العالم قوى؟ |
| Siz ve Tommy baş hissedarsınız. | Open Subtitles | . بما أنكِ و " تومي " من حملة الأسهم الرئيسيين |
| Senin ve babamın beyaz... | Open Subtitles | عن حقيقة أنكِ و أبى بيض البشرة |
| Jane, işte buradasın. sen ve Henry'nin Drake'te aramıza katılmasına çok sevindim. | Open Subtitles | "جاين" ،أنتِ هنا أنا سعيدة أنكِ و "هنري" إنضممتم لنا في الدريك |
| Ben de sen ve arabam iyi misiniz diye öğrenmek için aradım. | Open Subtitles | لقد اتصلت للتأكد من أنكِ و سيارتي بخير |
| Biliyorum ki sen ve erkek kardeşlerinin her sene bu şeye gitmektense, tırnaklarınızı... kafalarınıza çivilemeyi tercih edersiniz. | Open Subtitles | أعرف أنكِ و أخوتكِ لا تريدون الذهاب إلى هذا الحفل - أجل - , كل عام |
| Anlıyorum. sen ve co-pilotun çok yakınmışsınız. | Open Subtitles | أفهم من ذلك أنكِ و مساعدك كنتما مقربان |
| Ben... sen ve Rachel arasındaki her şeyin düzeleceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لقد اعتقدتُ أنكِ و (ريتشل) ستصلحان الوضع بينكما. |
| Şunu bilmeniz gerekir ki, sen ve Frank yanlış yapmadınız. | Open Subtitles | -يجب أن تعلمي أنكِ و(فرانك) قمتما بالصواب |
| Bu sen ve Issac'in avcı olmanızın sebebi değil miydi? | Open Subtitles | هو سبب أنكِ و (أيزاك) أصبحتما صيادين فيبادئالأمر, صحيح؟ |
| Ben sandım ki... sen ve Ray eve gittiniz sonra. | Open Subtitles | اعتقدت أنكِ و (راي) ذهبتما للبيت بعد ذلك |
| sen ve Casey'nin ebediyen benim koruyucularım olacağınızı düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | نعم, كنتُ أظن أنكِ و (كايسي) ستحمياني إلى الأبد |
| Ama sen ve Eric yeterince büyüdünüz. | Open Subtitles | لكن أعتقد أنكِ و (إيريك) كبيران بما يكفي الآن |
| Ya aklımı kaçırıyorum, ya da sen ve Dr. Franklin gemi tarafından, bir şekilde benimle iletişim kurmak için ortaya çıkarıldınız. | Open Subtitles | أو أنكِ و الدُكتور (فرانكلين) بِطريقه ما تَظهرُون بِالسَفينه من أجل التناقُش معيّ. |
| Liam ve senin, birlikte olmanız gerektiği çok açık. | Open Subtitles | تعلمين, إنه من الواضح أنكِ و(ليام) تنتميان لبعضكما |
| Bart ve senin 80 feetlik bir yatla dünyayı gezdiğinizi sanıyordum. | Open Subtitles | كُنتُ أعتقد أنكِ و (بارت) تطوفون العالم، في اليخت ذو إرتفاع 80 قدم. |
| Biz ona Hart diyoruz. Siz ve Dük çok memnun olmalısınız. | Open Subtitles | لابدّ أنكِ و الدوق سعداء للغاية |