| Senin kötü adam olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | إذن ,إنهم يقولون أنك الرجل الشرير أهذا ما يقولونه ؟ |
| Senin o adam olduğunu hepimiz biliyoruz. Sen kurtarıcısın. Batıran benim. | Open Subtitles | كلنا نعرف أنك 'الرجل'، أنت هو المنقذ و أنا الفاشل |
| Görevi tamamlayacak adam olduğunu düşünmüştüm bütün görevi. | Open Subtitles | أعتقدت أنك الرجل الذى ينهى العمل. العمل كُلهُ. |
| Patronum bu iş için doğru adamın sen olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال رئيسي أنك الرجل المناسب لهذا العمل |
| Kulüplerde konuşulanlar aradığımız adamın sen olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقولون في النوادي أنك الرجل الذي نبحث عنه |
| İkinci kişi olduğunu sanıyorsun ve yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا تهرب من المحادثه بقولك أنك الرجل الثانى ولا يوجد شيئ تستطيع فعله |
| Enright Evi'ni gördüğümden beri, aradığım kişinin siz olduğunuzu biliyordum. | Open Subtitles | منذ رأيت بناية أنرايت عفت أنك الرجل الذى اريده |
| Camide bana, senin, doğru adam olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | أنهم يقولون لي بالمسجد ، أنك الرجل المناسب |
| Senin, bu kasabaya liderlik etmek için doğmuş olan adam olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لأنني ظننت أنك الرجل المقدر لك أن تقود هذه المدينة |
| Vortex'deki üçüncü adam olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك الرجل الثالث في عصابة فورتكس |
| Danışma grubundaki adamlarım kutunun dışındaki adam olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | كل أصدقائي في عمل الاستشارات يقولون أنك الرجل الذي تفكر خارج الصندوق --أي بطريقة غير تقليدية |
| Bu şehrin ihtiyaç duyduğu adam olduğunu söylemiştin bana. | Open Subtitles | لقد أخبرتني أنك الرجل الذي تحت_BAR_ اجه المدينة |
| Bu iş için doğru adam olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | رائع عرفت أنك الرجل المناسب للعملية |
| Senin kötü adam olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أنك الرجل الشرير |
| Kırmızı Başlıklıların arkasındaki adamın sen olduğunu öğrendik sence Penguen'le köpeğinin bunu öğrenmesi ne kadar sürer? | Open Subtitles | دعني أسأل، لقد عرفنا أنك الرجل الذي وراء العصابة كم في رأيك سيحتاج البطريق وكلبه من الوقت ليعرفوا؟ |
| Plânı bize kötü adamın sen olduğunu düşündürmekti. | Open Subtitles | خدعته كانت جعلنا نصدق أنك الرجل الشرير |
| Fotoğraftaki adamın sen olduğunu hayal et. | Open Subtitles | تخيل أنك الرجل في الصورة |
| Senin dünyada beni anlayan ve kollayan tek kişi olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أنك الرجل الوحيد الذى استوعبنى فى العالم |
| Ben sadece senin aradığım kişi olduğunu fark ettiğim anı düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أفكر في اللحظة التي... علمت بها أنك الرجل المناسب. |
| Bu okulda Bayan Muhteşem'i götürmek isteyen tek kişi olduğunu düşünme sakın. | Open Subtitles | لا تعتقد أنك الرجل الوحيد الذي يفكر... في أخذ الأنسة الجميلة إلى بلدة "الزهور". |
| Programınızın hayranı ve yardım edebilecek kişinin siz olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | هو من المعجبين المخلصين لبرنامجك و يشعر أنك الرجل الوحيد القادر على مساعدته |