| Dinle Benden nefret ettiğini biliyorum ama şu an ikimiz aynı taraftayız. | Open Subtitles | أصغِ، أعلم أنك تكرهني الآن لكننا على نفس الجانب في هذه اللحظة |
| Hayatını mahvettiğimi ve Benden nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | . لا تقل أي شيء، حسنًا ؟ أعلم بأني أفسدت حياتك بأكملها و أنك تكرهني |
| Benden nefret ettiğini biliyorum, ama idam edildiğimi görmeyi istediğine inanmıyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك تكرهني الآن، لكنني لا أعتقد حقاً أن ترغب برؤيتي أُعدَم |
| Benden nefret ediyorsun biliyorum ve hakkın var ama artık söyledim. | Open Subtitles | أعلم أنك تكرهني الآن، ولا ألومك لكرهك لي، لكنني أقول لك الآن |
| Benden nefret ettiğinizi sanmıştım. | Open Subtitles | ... أنا ظننت أنك تكرهني |
| Şu anda Benden nefret ettiğini biliyorum... ..bilmeni istiyorum ki bunu kabullenebilirim. | Open Subtitles | أعرف أنك تكرهني الآن وأريدك أن تعرف أنني لا أمانع ذلك |
| Benden nefret ettiğini sanıyorsun çünkü zenginim, popülerim ve her hafta değişik bir sürtükle yatıyorum. | Open Subtitles | أنت تعتقد أنك تكرهني لأني غني ولدي شعبية وأضاجع عاهرة مختلفة كل نهاية أسبوع |
| Şu an Benden nefret ettiğini biliyorum ama gidecek başka yer bulamadım. | Open Subtitles | أعلم أنك تكرهني الآن، ولكنني لم أجد مكاناً آخر أذهب إليه. |
| Dışarıda söylediklerini duydum, Benden nefret ettiğini. | Open Subtitles | لقد سمعت في الزقاق وأنت تقول .أنك تكرهني بشدة |
| Benden nefret ettiğini benimle aynı odada bile olmak istemediğini biliyorum ama Morgan Caddesi'ndeki evde, battaniyenin altında birlikte yattığın kız hâlâ içimde bir yerlerde. | Open Subtitles | أعرف أنك تكرهني. أعرف أنك لا تريد أن تكون في الغرفة نفسها معي، لكن في مكان ما هنا... |
| Benden nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنك تكرهني. |
| Benden nefret ettiğini sanıyorsun, ama etmediğini biliyorum. | Open Subtitles | -تعتقد أنك تكرهني لكني أعلم أنك لا |
| Benden nefret ettiğini söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت أنك تكرهني |
| - Benden nefret ettiğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك تكرهني |
| Benden nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك تكرهني |
| Benden nefret ettiğini biliyorum, Billy. | Open Subtitles | أعرف أنك تكرهني |
| Benden nefret ediyorsun ve seni suçlamıyorum ama bana inanmalısın. | Open Subtitles | أعرف أنك تكرهني وأنا لا ألومك على هذا ولكن يجب أن تصدّقني لم أكن الخائنة |