| Sadece, görevin gereği olduğunu söyleyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | لقد أنقذت حياتي أعرف أنك ستقول أنك كنت تؤدي واجبك |
| Bunu söyleyeceğini biliyordum ama bak ne diyeceğim? | Open Subtitles | ،كنتُ أعلم أنك ستقول هذا ولكن أتعلم ماذا؟ |
| Senin ona yanlışını söyleyeceğini düşümmüştüm ama sen destekliyorsun. | Open Subtitles | أعتقدت أنك ستقول إنه مخطئ ولكن في الحقيقة إنك تسانده. |
| Sorun nedir? Yok bir şey. Bunu diyeceğini biliyordum . | Open Subtitles | لا شيء على الإطلاق كنت اعرف أنك ستقول ذلك |
| - Bana borçlu olacaksın. - Bunu diyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | ـ عندها لا تزال تدين لى ـ كنت أعلم أنك ستقول هذا |
| Yukarida hiç kimse yok. Bunu söyleyecegini biliyordum. | Open Subtitles | لا يوجد سكان بالطابق العلوي - كنت أعرف أنك ستقول هذا - |
| Şu anda bu görevi iptal ediyoruz. Bunu kesinlikle söyleyeceğinizi, söylemiştiniz. | Open Subtitles | ـ سنلغي هذه المهمة حالاً ـ لقد قلت بالتحديد أنك ستقول هذا |
| Böyle bir şey söyleyeceğini tahmin etmiştim. | Open Subtitles | خالجني شعور أنك ستقول شيئًا كهذا. |
| Gördün mü, bunu söyleyeceğini biliyordum. Herkes de bunu söylüyor. | Open Subtitles | علمت أنك ستقول هذا فهذا ما يقوله الجميع |
| Ona çok tehlikeli olduğunu söyleyeceğini düşünmüştü. | Open Subtitles | إعتقدت أنك ستقول أن ذلك كان خطيراً جدا |
| Bunu söyleyeceğini tahmin etmiştim. | Open Subtitles | قبل جريمة قتلهما ظننت أنك ستقول ذلك |
| Böyle salakça bir şey söyleyeceğini bilmeliydim. | Open Subtitles | كنت أعرف أنك ستقول شيء غبي مثل هذا |
| Elinde bazı kanıtlar olduğunu söyleyeceğini sandım. | Open Subtitles | لقد أعتقدت أنك ستقول أن لديك بعض الأدلة |
| Böyle bir şey söyleyeceğini nasıl tahmin ettim acaba? | Open Subtitles | كيف كنت سأعرف أنك ستقول شيئًا كهذا؟ |
| - Ve bunu söyleyeceğini de Ollie. Bence başımın çaresine bakabileceğimi biliyorsun. | Open Subtitles | وعلمت أنك ستقول هذا يا (أولي)، أظنك تعلم أن بوسعي حماية نفسي. |
| Bunu söyleyeceğini tahmin etmiştim. | Open Subtitles | كان عندي احساس أنك ستقول ذلك. |
| Hey, dedektif. Seni ilgilendirmez diyeceğini biliyorum ama en son ne zaman seks yaptın? | Open Subtitles | ايها التحري أعرف أنك ستقول انه ليس من شأني |
| Sürekli çalıştığın için hayır diyeceğini biliyorum ama bir bira içmeye gidelim mi? | Open Subtitles | إسمع أعلم أنك ستقول لا , لأنك تريد العمل مثل الكلب النشيط و لكن هل تريد القدوم و شرب البيرة ؟ |
| Böyle söyleyecegini biliyordum. | Open Subtitles | أجل, علمتُ أنك ستقول هذا |
| Bu görevi, hemen iptal ediyoruz. Bunu söyleyeceğinizi de söylemiştiniz. Kafayı mı yediniz siz? | Open Subtitles | ـ سنلغي هذه المهمة حالاً ـ لقد قلت بالتحديد أنك ستقول هذا |