"أنك فعلت" - Translation from Arabic to Turkish

• senin yaptığını
• mi yaptın
• yaptın diye
• yapmışsındır
• yapmış olman
• senin yaptığına
• yapmış olmalısın

Hepsini senin yaptığını düşünüyorlar, sadece vaizi değil, şerifi ve diğer kızları da.
انهم يظنون أنك فعلت كل هذا و ليس للواعظ فقط بل للشريف أيضا

Eğer herşeyi senin yaptığını düşünürse harika olur.
سيكون من الرائع إذا أعتقدت أنك فعلت كل هذا

Birileri senin yaptığını düşünürse, yanıldıklarını kanıtlamak iyi olurdu değil mi?
.. الأمر فحسب , إن ظنّ أحد أنك فعلت ذلك سيكون مُفيداً جداً أن يكون لديك شخص يُثبت عكس ذلك، أليس كذلك ؟

Bütün bunları, bunun için mi yaptın?
أهذا هو السبب في أنك فعلت كل هذا؟

Hayatında bir kez doğru bir şey yaptın diye sana güvenecek değilim.
لمجرد أنك فعلت الصواب مرّة في حياتك لا يعني أنني أأتمنك.

Eminim kafasını bozacak bir şey yapmışsındır.
أنا متأكد من أنك فعلت شيئا ل شخ قبالة لها.

Ve bunu Nate'i korumak için yapmış olman gibi bir durumla karşılaşmazsam iyi olur.
ومن الأفضل ألا أكتشف أنك فعلت هذا لتحمي نايت

Sadece bunu senin yaptığına inanamıyorum.
فقط لا أستطيع أن أصدق أنك فعلت ذلك

Çok ciddi bir şey yapmış olmalısın. Ne yaptın dostum?
لابد من أنك فعلت شيئاً جاداً ماذا فعلت يا رجل؟

Ama sana şunu söyleyeyim, lanet numaran bende var yani bu işi senin yaptığını bildiğimi bilmelisin.
اسمع أيها الوغد أنا أراقبك جيداً لذا أريدك أن تعلم أنني أعلم أنك فعلت هذا الهراء

Hayır, senin yaptığını biliyorum. O, babanın ortağıydı.
لا، أعرف أنك فعلت هذا لقد كان شريك والدك

senin yaptığını yapardı...
أعلم أنك فعلت ما كان سيفلعه أي قائد جيِّد.

- Bak, senin yaptığını düşünmüyorum, tamam mı? Fakat Çin lokantasında, sen büyük bir soruya yol açtın.
... ـ لا أحد ـ أسمع، لا أظن أنك فعلت ذلك، إتفقنا؟

Bu işi senin yaptığını kanıtladığım zaman bana hesap vereceksin.
وعندما أثبت أنك فعلت ذلك سوف تجيب علي

Sen olduğunu biliyorum tamam mı? senin yaptığını biliyorum.
أعرف أنه أنت أعرف أنك فعلت هذا

Sorun yok. Sadece senin yaptığını söyledim. Ve öylesine bir hisse adı söyledim.
لا بأس، لقد قلت أنك فعلت ذلك، JB" ،إبتكرت اسماً لأسهم الشركة"

Steve Lancaster cinayeti devlet destekli bir suikast mıydı yoksa kendin mi yaptın?
" إذاً مقتل " ستيف لانكاستر كانت أغتيال برعاية حكومية أم أنك فعلت هذا بنفسك ؟

Sırf bir şey yaptın diye aynı şeyi yapmaya devam etmek zorunda değilsin.
ليس لمجرد أنك فعلت شيئاً... يجعلك تستمر فى فعله...

Umarım yararlı birşey yapmışsındır. Biraz ot aldım.
حسنا,أتمنى أنك فعلت شيئا مفيدا به

Seninle benim aramdaki tek fark senin bunu gidip bir kameranın önünde yapmış olman.
الفرق الوحيد الذي بيني و بينك هو أنك فعلت الأمر على شريط فديو مرئي

Şimdi bunu senin yaptığına inanmam mı gerek?
هل لى أن أصدق أنك فعلت هذا ؟

Orada biraz yaramazlık yapmış olmalısın, Bart, çünkü hayatın üzerine yapılmış bir sözleşme var.
لابد أنك فعلت شيئا سيئا لأن هناك من قام بالدفع للتخلص