"أنك مستاء" - Translation from Arabic to Turkish

• üzgün olduğunu
• Kızgın olduğunu
• üzgün olmanı

Bak, olanlardan dolayı üzgün olduğunu biliyorum... ama hemen tekrar gençlik formülü üzerinde çalışmaya başlayabiliriz--
انظر , أنا أعرف أنك مستاء بشأن ما حدث ولكننا نستطيع العودة للعمل على صيغة الشباب

Eğer bunu sırf seni kızdırmak için yapıyorsa o zaman yapabileceğin en kötü şey ona ne kadar üzgün olduğunu göstermektir.
إذا كانت تفعل هذا فقط لإغضابي لذا أسوء شيء تفعله أن تبين لها أنك مستاء

üzgün olduğunu görebiliyorum, lütfen oturup, konuşalım.
أستطيع أن أرى أنك مستاء لكن دعنا نجلس ونتحدث عنها

- TV saçmalık. Şu an Kızgın olduğunu biliyorum, ama senin yerinde olsam böyle konuşmazdım!
أعلم أنك مستاء الآن ، ولهذا سأتظاهر بأنك لم تقل هذا

Kara, yaptığı şey yüzünden ona Kızgın olduğunu biliyorum.
كارا، وأنا أعلم أنك مستاء معه على ما فعله.

Brick, üzgün olmanı anlıyorum ve bunun senin için çok önemli olduğunu biliyorum.
أتفهم أنك مستاء وأعرف أن الأمر مهم جدًا بالنسبة لك

Tatlım, Chaz Jr. için üzgün olduğunu biliyorum.
اه، والعسل، وأنا أعلم أنك مستاء حول تشاز الابن

- Sana üzgün olduğunu söyleyebilirim. - Soktumunun olayı.
أستطيع أن أرى أنك مستاء - و ما المشكلة -

üzgün olduğunu biliyorum baba, ama kesinlikle gelecek.
أعرف أنك مستاء ، أبي ، لكنها قادمة

üzgün olduğunu biliyorum, sana söylemeliydim, ben sadece...
أعلم أنك مستاء , كان علي أن أخبرك . أنا فقط...

Bak, Aslam, Amcan için üzgün olduğunu biliyorum.
- _ انظروا، أسلم، وأنا أعلم أنك مستاء عمك.

Dinle, her kimsen, senin üzgün olduğunu duyabiliyorum.
أستمع، مهما كنت .يمكنني سماع أنك مستاء

Emma, üzgün olduğunu biliyorum.
إيما، وأنا أعلم أنك مستاء.

Takmıyorum bile. Sen bir orospusun. Brian, şu an üzgün olduğunu biliyorum, ama bu hayatta öğrendiğim birşey varsa... o da böyle küçük olayları akışına bırakmak....
(برايان) ، أنا أعلم أنك مستاء الآن لكن إذا تعلمت أي شيء في الحياة

Şu anda üzgün olduğunu biliyorum.
الآن , أعلم أنك مستاء

Sam hafızasını kaybettiği için üzgün olduğunu biliyorum.
أنا أعلم أنك مستاء بسبب فقدان سام) لذاكرتها)

Pekala, ne kadar üzgün olduğunu görebiliyorum.
يمكنني أن أرى أنك مستاء جدا

Kızgın olduğunu biliyorum. Seni anlıyorum.
أعلم أنك مستاء , أنا أتفهم هذا

Kızgın olduğunu görebiliyorum.
من الواضح أنك مستاء

Bana Kızgın olduğunu biliyorum.
(جاك)، أعلم أنك مستاء منّي

üzgün olmanı da anlıyorum ama bu Hannah'nın seçimiydi.
... وأعرف أنك مستاء و أنا أفهم ذلك ولكن لكن كان هذا خيار هانا