| - Ondan fazla hoşlanıyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أنك معجب بها كثيراً |
| - Ondan hoşlanıyorsun. | Open Subtitles | - من الواضح أنك معجب بها |
| - Bence ondan hoşlanıyorsun. | Open Subtitles | -أعتقد أنك معجب بها |
| Beni olduğum gibi sevdiğini söylemiştin... ben de aynısını söylemek istiyorum. | Open Subtitles | لقد قلت مرة أنك معجب بى كما أنا وكنت أود حينها قول المثل |
| Dünyadaki herkes vücudunu sevdiğini anladı. | Open Subtitles | وبالمناسبة، العالم كله يفهم أنك معجب بجسدك |
| Tamam, başına pek çok dert açtım ve ben, ben benden hoşlandığını düşünmedim. | Open Subtitles | أعلم بأنني أسبب الكثير من الدراما وأنا فقط لم أظن أنك معجب بي |
| Bana ondan hoşlandığını söylemiştin. Her şey iyi gidiyordu. | Open Subtitles | أخبرتني أنك معجب بها وأن كل شيء يسير كما يرام |
| Eskiden düşünce şeklimi sevdiğini söylerdin. | Open Subtitles | إعتدت القول أنك معجب بطريقة عمل عقلي |
| Beni sevdiğini söyle! | Open Subtitles | أخبرني أنك معجب بي |
| Onu sevdiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنك معجب بها. |
| Hey, bebeğim, nasılsın? Benden hoşlandığını biliyorum. | Open Subtitles | أهلاً حبيبي, كيف حالك أعلم أنك معجب بي, حسناً |
| ! Önce benle konuşmayıp sonra benden hoşlandığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | أنت لا تتكلم معي ثم تقول أنك معجب بي ؟ |
| Bak, benden hoşlandığını sanabilirsin, ama ben bir dünya belayım. | Open Subtitles | أنظر... ربما تظن أنك معجب بي, لكنني عالم من المشاكل. |