"أننا إن" - Translation from Arabic to Turkish

    • eğer
        
    eğer birbirimize destek olursak, bu olayı atlatacağımıza inanıyorum. Open Subtitles .. أعتقد أننا إن وصلنا إلى واحداً سنستطيع هزيمة هذا الشئ
    Annem eğer zamanında evde olmazsak, polisi arayacağını söylerdi. Open Subtitles دائماً ما تدّعي أمي أننا إن تأخرنا في دخول البيت ستستدعي الشرطة
    eğer beraber çalışıp nöbetçiyi geçersek kaçabiliriz. Open Subtitles أظن أننا إن عملنا معاً، يمكننا أن نجتاز الحارس ونهرب
    eğer bırakmış olsaydık bir gün birbirimizi kaybedeceğimizi biliyordum. Open Subtitles دومًا ما علمت أننا إن لم نستقيل، فسيفقد أحدنا الأخر يومًا ما
    eğer biz yapmazsak, başka firmalar atlayabilir. Open Subtitles أقصد أننا إن لم نتصل فستتصل بهم شركات أخرى.
    eğer biz her yıl engellemeseydik evet tüm dünya yok olmuş olacaktı. Open Subtitles ...أعتقد أننا إن لم نتدخل ونقحم أنفسنا في كل مرة ...لكان العالم
    Ortalıkta dolanan dedikoduları, hikayeleri işittim öyle ki eğer batıya seyahat edersek ilginç bir şekilde zengin ve bereketli topraklara ulaşacakmışız. Open Subtitles سمعتُ تلك الإشاعات، تلك القصص، أننا إن اتجهنا غرباً، فسوف نصل إلى أرض غنية ووفيرة.
    Fark ettim ki eğer şimdi taşınamıyorsak en azından burasının gerçek bir ev gibi görünmesini sağlayabilirdim. Open Subtitles توقعت , أننا إن لم نستطع الانتقال الأن على الأقل أجعل هذا البيت يبدو كبيت حقيقي في النهائية
    eğer biyolojiden ilham alırsak, ki kastettiğim kopyalamaktır, belki evreni kopyalamamız gerekir. Open Subtitles و أظنُّ أننا إن أخذنا الإلهام من الأحياء في التكاثر .فربما أنّ علينا إعادة انتاج الكون
    eğer ona ateş etmek istiyorsan yukarı çıkmak zorundayız. Open Subtitles أعتقد أننا إن أردنا أن نُطلق النار عليها فيجب أن نصعد إلى هناك
    Size, günümüzdeki kırılganlığı tanımlayacak dört büyük riskten bahsetmek istiyorum. eğer biz bunların üstesinden gelebilirsek, ölümlere sebep olan şiddeti de halledebiliriz. TED أريد أن أحدثكم عن أربع مدن عملاقة أعتبرها حاسمة في تحديد الهشاشة في عصرنا، وأعتقد أننا إن أحكمنا السيطرة عليها، فأننا نستطيع أن نحل مشكلة العنف هذه.
    Bence eğer fiziksel sınırlarımız olduğunu anladığımız şekilde, algılsal sınırlarımız olduğunu da kavrayabilirsek, her ne kadar gözümüze aynı şekilde görünmeseler de, daha iyi bir dünya tasarlayabiliriz. Ve, bana kalırsa, işin umut verici tarafı da bu. TED نعتقد أننا إن فهمنا قصورنا المعرفي بنفس الطريقة التي نفهم بها قصورنا الفيزيائي، بالرغم من أنه لا يحدق بنا في المواجهة بنفس الطريقة ، يمكننا تصميم عالم أفضل. وذلك كما أعتقد، هو أمل هذا الشئ.
    Çünkü eğer beraberce bir yere gidersek, korkarım ki bir gün, Open Subtitles ...لأنني أعتقد أننا إن ذهبنا بعيدا، إلى مكان ما سويا ...أخشى أنه ذات يوم
    eğer kapsüle bir kitap koyacak olursak muhtemelen Alacakaranlık olur. Open Subtitles أعتقد أننا إن كنا سنضع كتاباً في الكبسولة الزمنية سيكون رواية "الشفق"
    Yapacağız demiyorum ama ama başkan eğer hareket edeceksek nasıl edeceğimizi merak ediyor. Open Subtitles لا أقول أننا سنفعلها... ولكن الرئيس يود أن يعرف أننا إن أردنا أن نتصرف، كيف سنتصرف؟
    Arkadaşım Kyle'ın dediğine göre eğer İbraniler'in istediklerini yapmazsak Tanrı Mısırlı ufak çocukları öldürecekmiş, baba. Open Subtitles لكن يا أبى، صديقى " كايل " يقول أننا إن لم نفعل كل ما يريده اليهود مننا الرب سيقتل الأطفال المصريين الصغار
    Pekala. Düşündüm ki eğer tüm gün çalışacak ve araştırma yapacaksak, belki birşeyler... Open Subtitles حسناً، اعتَقدت أننا إن كنا سنعمل ونَبحث طوالاليومِ،فسَنستَفيدمِن بعض الـ ...
    Sonuç olarak eğer bizler yüksek kalitedeki ana okulları ve diğer erken yaşta eğitim programları aracılığı ile başkalarının çocuklarına yatırım yapabilirsek sadece o çocuklara değil aynı zamanda o metropoliten bölgedeki tüm insanların kazançlarına ve iş olanaklarının artmasına katkıda bulunmuş oluruz. TED خلاصة الأمر، أننا إن تمكنا من الاستثمار في أبناء الآخرين عبر إنشاء رياض الأطفال وبرامج التعليم المبكر التي تتميز بجودتها العالية، فإننا لا نساعد هؤلاء الأطفال وحسب بل نساعد كل الأشخاص في تلك المنطقة الحضرية لأنهم سيتحسنون في أجورهم وسنكون قد حسنّا على متسوى المنطقة الحضرية عدد الفرص الوظيفية.
    Demek istediğim, eğer bir ya da iki basit teknolojili şeyin çalışmasını sağlayabilirsek, bir çok geniş çeşitlilikteki insani duruma uygulanabilir olacaktır, ve böylece, hep düşey hem de dikey yönde genişleyebilir olacaktır. TED بمعنى أننا إن استطعنا أن نجعل من تكنولوجيا قاعديةٍ مستعملةٍ في شيءٍ أو إثنين تعمل بنجاعة، فسيمكن تعميم تطبيقاتها على شريحةٍ جدّ جدّ واسعةٍ من الظروف التي يمكن أن يصادفها الإنسان وبالتالي توسيعها في كِلا الإتجاهين العمودي والأفقي.
    - Tamam. eğer bu adamın kimliğini teşhis edebilirsek Frost'la olan bağlantısını ortaya çıkarabileceğimizi ve bunun da... Open Subtitles كنا نأمل أننا إن تمكنّا من معرفة هوية الرجل فقد نجد صلة له مع (فروست)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more