| Herkes gibi koğuşumuzda kilitli olacağız ama sadece bizim koğuşun çıkış yolu var. | Open Subtitles | أننا سوف نُحجز في زنزانتنا مثل البقية الآخرون، فقط زنزانتنا ستكون وسيلة خروجنا. |
| Herkes gibi koğuşumuzda kilitli olacağız ama sadece bizim koğuşun çıkış yolu var. | Open Subtitles | أننا سوف نُحجز في زنزانتنا مثل البقية الآخرون، فقط زنزانتنا ستكون وسيلة خروجنا. |
| Şunu asla unutmayın, biz tüm harekatın beyni olacağız. | Open Subtitles | يجب أن لاننسى أننا سوف نقود هذه القوّات بأنفسنا |
| Bir süreliğine düzgün bir hayat kurduğumuza inanmıştım. | Open Subtitles | تعلمين , لفترة وجيزة اعتقدت أننا سوف نكون معا للأبد نحظى بحياة لائقة جداَ |
| Bir süreliğine düzgün bir hayat kurduğumuza inanmıştım. | Open Subtitles | تعلمٍ , لفترة وجيزة اعتقدت أننا سوف نكون معا للأبد نحظى بحياة لائقة جداَ |
| Ama ben de çok iyi kupon toplarım, eminim çok iyi bir ikili oluruz. | Open Subtitles | لكن أنا كوبون كبير لذا أعتقد أننا سوف نحظى بوقت جميل سويًا |
| Sanrım herşeyi tam zamanında halletmiş olacağız. | Open Subtitles | أعتقد أننا سوف ننجز كل شيء في الوقت المناسب. |
| Bence...bence iyi olacağız. | Open Subtitles | ل أعتقد .. أعتقد أننا سوف يكون على ما يرام. |
| Çünkü eğer bir kelime söylersem ikimizde sonradan pişman olacağız | Open Subtitles | لأنه إذا أنا أقول كلمة أخرى، أننا سوف كليهما نأسف لذلك. |
| Herkesin bunu anladığı gün, bence durdurulamaz olacağız. | Open Subtitles | الجميع اليوم يدرك هذا، أعتقد أننا سوف تصبح لا يمكن وقفها. |
| ..birlikte yaşlanacağız ve daima birlikte olacağız. | Open Subtitles | ... أننا سوف نشيخ معا، وتكون مع بعضها البعض لبقية حياتنا. |
| İyi haber şu ki, hâlâ menzilde olacağız. | Open Subtitles | الخبر الجيد هو أننا سوف نكون في المدي |
| Görünüşe göre doğaçlama bir harekete tanık olacağız! | Open Subtitles | يبدو أننا سوف نشهد مناورة مرتجلة |
| Bir süreliğine düzgün bir hayat kurduğumuza inanmıştım. | Open Subtitles | تعلمين , لفترة وجيزة اعتقدت أننا سوف نكون معا للأبد نحظى بحياة لائقة جداَ |
| - Tedavisinde yardımcı oluruz ona. | Open Subtitles | أننا سوف يساعد مع الطريق لها إلى الانتعاش. |
| Bu takımı bir araya getirmesinin tek amacı kötü oynarız da ligde sonuncu oluruz kimse maçlara gelmez, sonra da takımı Miami'ye taşımak için bahanesi olur diye düşünmesiydi. | Open Subtitles | قالت انها وضعت هذا الفريق معا لأنها نظن أننا سوف نكون سييئًا بما فيه الكفاية حتى نموت على الأقل |
| Yoksa A.L.I.E'ye tam istediğini vermiş oluruz. | Open Subtitles | أو أننا سوف يعطي A.L.I.E. بالضبط ما تريد. |