| Bizim roket bilim adamları veya nobel ödülü sahibi gibi birşey... olmamız gerektiği konusunda şüphelerim var... | Open Subtitles | ينتابنى شك فى أننا يجب أن نكون علماء صارخين أو فائزين بجائزة نوبل للسلام أو شىء كهذا |
| Tüm söyleyeceğim böyle bir durumda herşeye hazırlıklı olmamız gerektiği. | Open Subtitles | كلّ ماأقوله أننا يجب أن نكون مستعدّات في حال حاول أن يفعل شيئاً |
| Felaket habercisi ağzımla söylemeye çalıştığım şey dikkatli olmamız gerektiği. | Open Subtitles | حسناً، كل ما أقوله بفمي المسيء الصغير هذا هو أننا يجب أن نكون حذرين جداً |
| K'tano eğer özgür olmak istiyorsak ölmeye istekli olmamız gerektiğini öğreti. | Open Subtitles | كاتانو يعلمنا أننا يجب أن نكون راغبين بالموت إذا رغبنا بالحرية |
| İkinci Dünya Savaşı'nda da böyle olmamız gerektiğini düşündük. Bu tamamen saçmalıktı. | Open Subtitles | وظننا أننا يجب أن نكون على الحياد أيضاً فى الحرب العالمية الثانية، وهو ما كان حماقة بالطبع |
| Madrid'de olmamız gerektiğini söyle. | Open Subtitles | وأخبريه أننا يجب أن نكون في مدريد في التاسعة |
| Kuzey Bölgesi Komutanı, yeni Hizbullah saldırılarına karşı hazırlıklı olmamız gerektiğini belirtti. | Open Subtitles | ولكن قائد المنطقة الشمالية صرح أننا يجب أن نكون مستعدون في حالة أن يجدد حزب الله هجماته |
| Burada olmamız gerektiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا حقا لا أظن أننا يجب أن نكون هنا في الأعلى |
| Ama bizim birlikte olmamız gerektiğini bildiğini söyledi. | Open Subtitles | ولكنه علم أننا يجب أن نكون سويّاً |
| Bugün Michelle'le konuşurken daha dikkatli olmamız gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أننا يجب أن نكون حذرين من طريقة تحدثنا مع (ميشيل) اليوم. |
| Birlikte olmamız gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | وأعتقد أننا يجب أن نكون معا |
| Tedbirli olmamız gerektiğini söylüyorum sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أقول أننا يجب أن نكون ... حذرين |