| doğruyu söylediğimi sezdiğinizi seziyorum. | Open Subtitles | أنا لديّ حدس أنك لديك حدساً أنني أقول الحقيقة |
| Böylece doğruyu söylediğimi bilsin Hayvanların Kralı'yla yüzleşsin ve önünde diz çöksün! | Open Subtitles | كي يتأكد من أنني أقول الحقيقة , دعه ينظر لملك الوحوش و يجثو أمامه |
| Böylece doğruyu söylediğimi bilsin Hayvanların Kralı'yla yüzleşsin ve önünde diz çöksün! | Open Subtitles | كي يتأكد من أنني أقول الحقيقة , دعه ينظر لملك الوحوش و يجثو أمامه |
| Ben de bana inanacak tek insanın doğruyu söylediğime inanacak tek insanın sen olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | لقد أعتقدت أنك الوحيد الذي سيصدقني لأنك الوحيد الذي يعلم أنني أقول الحقيقة |
| Böylelikle kendimi doğruyu söylediğime inandırdım. | Open Subtitles | لذا أقنعتُ نفسي أنني أقول الحقيقة |
| Eğer kalbine sorarsan gerçekleri söylediğimi bileceksin. | Open Subtitles | ولو سالتي قلبك؟ ستعلمين أنني أقول الحقيقة |
| Flaş belleği laptopa takarsan gerçekleri söylediğimi anlarsın. | Open Subtitles | أدخل ذاكرة الفلاش تلك في حاسوبك النقال وسترى أنني أقول الحقيقة |
| Derinlerde bir yerde sana doğruyu söylediğimi biliyorsun. | Open Subtitles | في مكان ما في أعماقك أنتي تعرفين أنني أقول الحقيقة |
| Ancak yüreğinizde, dudağınızın ucunda doğruyu söylediğimi biliyorsunuz. | Open Subtitles | لكن بقلبك، بصميمك ، تعرف أنني أقول الحقيقة |
| Bundan kaçınmaya çalıştığımı söylediğimde doğruyu söylediğimi biliyorsun o yüzden. | Open Subtitles | لذا تعرف أنني أقول الحقيقة عندما أقول إنني أريد تجنب القيام بهذا |
| Ancak yüreğinizde, dudağınızın ucunda doğruyu söylediğimi biliyorsunuz. | Open Subtitles | لكن بقلبك، بصميمك ، تعرف أنني أقول الحقيقة |
| Yüzüğüm. Sana doğruyu söylediğimi göstereyim. | Open Subtitles | خاتمي، دعني أريك أنني أقول الحقيقة. |
| Bu doğruyu söylediğimi kanıtlar. | Open Subtitles | سيثبت ذلك أنني أقول الحقيقة |
| doğruyu söylediğimi kanıtlıyor. | Open Subtitles | هذا يثبت أنني أقول الحقيقة. |
| Eğer kalbine sorarsan gerçekleri söylediğimi bileceksin. | Open Subtitles | ستعلمين أنني أقول الحقيقة |