| Bak, bana geldiğinde hayatımı kurtardığın için sana borçlu olduğumu düşündüm. | Open Subtitles | اسمعي عندما جئت لي ظنتت أنني مدينة لك لأنك أنقذت حياتي |
| Bana dönmesini istediğim falan yok ama Harold'ı, âşık olduğum, evlendiğim adamı düşündüğümde bütün hayatımı ona borçlu olduğumu görüyorum. | Open Subtitles | هذا ليس ما أريده. لكن حين أفكر بهارولد، الرجل الذي وقعت في حبه، الرجل الذي تزوجت، أعرف أنني مدينة له بحياتي، |
| İşimden dolayı sana borçlu olduğumu da biliyorum fakat yeni pozisyonumda bana saygı göstermek zorundasın. | Open Subtitles | أعلم أنني مدينة لكِ بهذه الوظيفة حسنا , عليكِ احترام منصبي الجديد , موافقة ؟ |
| En azından belli ki sana aramızın ilk kez bozulduğu zaman için bir özür borçluyum Önemli değil. | Open Subtitles | حسناً بأي تقدير يبدوا أنني مدينة لك بإعتذار لأول مرة لم تنجح الأمور بيننا |
| Sanırım sana da bir özür borçluyum. | Open Subtitles | أعتقد أنني مدينة لك بواحد أيضًا |
| Sana borçlu olduğumu düşünmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك أن تفكر أنني مدينة لك بأي شيء |
| Sana bir özür borçlu olduğumu düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تظننين أنني مدينة لكِ باعتذار |
| Sana bir özür borçlu olduğumu düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تظننين أنني مدينة لكِ باعتذار |
| - Sana borçlu olduğumu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | إذن أنت تظنين أنني مدينة لك؟ |
| Sana bir özür borçluyum. | Open Subtitles | اسمع، أشعر أنني مدينة لك باعتذار. |
| Sana bir özür borçluyum. | Open Subtitles | اسمع، أشعر أنني مدينة لك باعتذار. |
| Biliyorsun, gerçek şu ki sana özür borçluyum. | Open Subtitles | ...الحقيقة هي أنني مدينة لك بإعتذار |