| Herkes için fazla iyi olduğunu sanan burnu havada kızın tekisin. | Open Subtitles | انت متعجرفة يا ساقطة و التي تعتقد أنها أفضل من الجميع |
| İngilizcemin mükemmel olduğunu sanardım, senin sayende daha da iyi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | ظننتُ أن لغتي الانجليزية كانت مثالية لكنّك بفضلك أحسّ أنها أفضل حتّى |
| Annen her zaman çalşımayacak kadar iyi olduğunu düşünürdü. | Open Subtitles | لقد كانت أمك ترى دوماً أنها أفضل من أن تعمل |
| Hayatımızın en güzel dört yılı olan lise yıllarına dönüp bakmamak çok zor olacak. | Open Subtitles | سيكون من الصعب ألا نقول عن تلك السنوات أنها أفضل 4 سنوات في حياتنا |
| Aslında bugüne kadar gördüğüm en güzel şey olabilir. | Open Subtitles | من المرجح أنها أفضل شيء شاهدته على الإطلاق |
| Komşum Aynsley her zaman kendini benden üstün görürdü. | Open Subtitles | لطالما أعتقدت جارتي (آنسلي) أنها أفضل مني. |
| Kendisinin daha iyi olduğunu düşünürdü, bazı üniversite kursları aldı, bilgisayarlar. | Open Subtitles | كانت تعتقد أنها أفضل منّا أخذت بعض الدروس بالجامعة ، أجهزة الحاسوب |
| Gençliğinde tuvalet eğitimi almış ya, herkesten iyi olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | وتظن أنها أفضل من الجميع لأن أولادها المراهقون لا يرتدون حفاظات |
| Bundan daha iyi olduğunu düşünürsen tabi. | Open Subtitles | فقط إذا كنت تعتقد أنها أفضل من هذا. |
| Sonra Harriet ile tanıştı ve şimdi onun herkesten iyi olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | والآن قابلت " هاريت " وأصبحت تظن أنها أفضل من الجميع |
| Senden iyi olduğunu düşünüyor. - Görmeyi çok isterim. | Open Subtitles | إنها تعتقد أنها أفضل منك - أود رؤية ذلك - |
| Olduğundan daha iyi olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | تعتقد أنها أفضل مما هي عليه أتعلمين ؟ |
| Video oyunlarından daha iyi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنها أفضل من ألعاب الفيديو. |
| Babam hayatının en güzel anı olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | قـال أبي أنها أفضل تـجربة في حيـاته |
| Bence bunlar şirketteki en güzel sandalyeler. | Open Subtitles | شخصيا أظن أنها أفضل أماكن جلوس بالمطعم |
| Hayatında kokladığı en güzel ter olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها أفضل رائحة عرق شممتها . |
| Bunlar şehirdeki en güzel bisikletler. | Open Subtitles | أنها أفضل دراجات في هذا الحي |
| Bunlar şehirdeki en güzel bisikletler. | Open Subtitles | أنها أفضل دراجات في هذا الحي |
| Komşum Aynsley hep kendini benden üstün görürdü. | Open Subtitles | جارتي (آنسلي) كانت تظن دائماً أنها أفضل مني. |