| Bak, o mutsuz bir insan. Hayatında bazı şeylere ihtiyacı var. | Open Subtitles | اسمع، إنها انسانة تعيسة، أقصد أنها بحاجة إلى شئ في حياتها |
| Bak, onun gerçekten ilacına ihtiyacı var. Dinleyecek herkese söylemeye devam edeceğim. | Open Subtitles | من الواضح أنها بحاجة إلى دوائها لقد حاولت إخبار كل شخص مسئول |
| Dolayısıyla yağmur suyu toplamak için mümkün olduğunca çok alana ihtiyacı var. | TED | كما أنها بحاجة إلى استغلال المتاح من المساحات لحصاد مياه الأمطار. |
| -Galiba yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | أيتها الأخت ماري كلارنس أظن أنها بحاجة إلى المساعدة |
| Bence tıbbi yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | أعتقد أنها بحاجة إلى رعاية طبية |
| Bir şeylere ihtiyacı var. Çoraba ihtiyacı var. | Open Subtitles | وكما أنها بحاجة إلى أغراض إحتاجت لجوارب |
| Bir şeylere ihtiyacı var. Çoraba ihtiyacı var. | Open Subtitles | وكما أنها بحاجة إلى أغراض إحتاجت لجوارب |
| Açıkça yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | ومن الواضح أنها بحاجة إلى المساعدة. |
| Anya'nın yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | فمن آنيا. أنها بحاجة إلى المساعدة. |
| Kalp nakline ihtiyacı var. | Open Subtitles | أنها بحاجة إلى زراعة قلب |
| Fazladan desteğe ihtiyacı var. | Open Subtitles | أنها بحاجة إلى دعم إضافي |