| Beardsley'den hemen ayrılmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنها تريد أن تترك بيردسلى الان وفوراً |
| Dinle Meier. Bu kadın evine geri dönmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | فلتستمع يا ماير,لقد قالت الفتاه أنها تريد العودة لمنزلها |
| Sanırım bizi bulmanı istedi. | Open Subtitles | أعتقد أنها تريد أن نكون قريبين من البحر كي تجدنا |
| Kız arkadaşın tedavi istiyormuş ha? | Open Subtitles | أعتقد أنها تريد الدواء إنها مثيرة للشفقة |
| Veya belki de kendisini hatırlayacağından emin olmak istiyordu. | Open Subtitles | أو أنها تريد التأكد أنه سيتذكرها أو ربما أنه مثير فحسب |
| Yani şimdi gelip seninle yapmak istediğini söylese yaparsın. -Kesinlikle yaparım. | Open Subtitles | صحيح، مثل لو دخلت الى هنا وقالت أنها تريد أن تمارس الجنس معك، أتفعلها؟ |
| Artık önemi yok, çünkü beni bir daha görmek isteyeceğini sanmam. | Open Subtitles | لأني أشكّ في أنها تريد رؤيتي ثانية علي ان أعود اليك لاحقا |
| Büyüdüğünde hasta olmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها تريد أن تكون مريضة حينما تكبر. |
| Model olmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | تحدثنا قليلاً وقالت أنها تريد أن تصبح عارضة |
| Evet, ama her şeyin çok daha abartısız olmasını istediğini söyledi. | Open Subtitles | نعم ، لكنها قالت أنها تريد القيام بأشياء بسيطة |
| Temel olarak, anı yaşamayan ama geleceği isteyen birini istediğini söyledi. | Open Subtitles | بالأساس, قالت أنها تريد أحد ما لا يعيش مجرد اللحظة ولكن يأخذ في الاعتبار أيضاً المستقبل |
| Yaklaşmaya hazırlanıyordum. Bana bir şey söylemek istediğini söyledi. | Open Subtitles | وكنت على وشك الإنهاء وقالت أنها تريد إخباري بشيء |
| Onu hatta tutmaya çalıştım, sonra benimle buluşmak istediğini söyledi. Ayrıca ille de dün gece buluşmak zorundaymışız. | Open Subtitles | أعني، تقريباًَ كانت مشوشة، جعلتها تنتظر بالتليفون وبعدها قالت أنها تريد مقابلتي |
| Babası evde değildi. Strip poker oynamak istedi. | Open Subtitles | و تبين لنا أن والدها كان خارج المنزل قالت أنها تريد الذهاب إلى ناد للتعري |
| Zenci birini istedi desem, susmanı sağlar mı? | Open Subtitles | أستصمتين إن قلت لكِ أنها تريد رجلاً أسود؟ |
| Ama bir kerecik daha kutlamak istedi işte. | Open Subtitles | ..لكن قالت أنها تريد أن تحظى بحفلة واحدة مهما يحصل |
| Sonra belli oldu ki, teklif edemeyeceğim bir şey istiyormuş. | Open Subtitles | إتضح أنها تريد شىء لا أستطيع تقديمه لها |
| Sardinya'ya gitmek istiyormuş. | Open Subtitles | تقول أنها تريد الذهاب إلى سردينيا |
| Noel'i burada geçirmek istiyormuş. | Open Subtitles | لقد قالت لي أنها تريد قضاء العيد هنا |
| Düşündüm ki belki bir gün daha kalıp ona uğrayabiliriz. Seninle tanışmak istiyordu. | Open Subtitles | كنت آمل ان نبقى هنا لفترة أطول انا أعلم أنها تريد رؤيتك |
| Affedersin, affedersin ama ona sürpriz yapmak istiyordu. | Open Subtitles | دقيقة واحدة. دقيقة واحدة. لنفترض لنفترض أنها تريد أن تكون مفاجأة؟ |
| Bizimle işbirliği yapmak istediğini söylüyor. | Open Subtitles | تقول أنها تريد التعاون معنا وأنا أصدقها لكن |
| Seninle iş yapmak istediğini nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف تدري أنها تريد أن تقوم بتعاملات معك؟ |
| Artık önemi yok, çünkü beni bir daha görmek isteyeceğini sanmam. | Open Subtitles | لأني أشكّ في أنها تريد رؤيتي ثانية علي ان أعود اليك لاحقا |