| Cinayeti ya da cesedi görmedin. bir cinayet işlendiğini nereden çıkartıyorsun? | Open Subtitles | لم ترى الجريمة أو الجثة كيف عرفت أنها جريمة قتل ؟ |
| çok sıradışı ve zekice planlanmış, bir cinayet olduğu anlamına gelir. | Open Subtitles | فهذا يعني أنها جريمة قتل غير عادية تم التخطيط لها بذكاء |
| - Cinayeti ya da cesedi görmedin. bir cinayet işlendiğini nereden çıkartıyorsun? | Open Subtitles | لم ترى الجريمة أو الجثة كيف عرفت أنها جريمة قتل ؟ |
| Artık Cinayet olduğunu öğrendiğimize göre daha az hoşgörülü hissediyorum. | Open Subtitles | ليس ممارسة الطلاب القاسية بعد الآن؟ الآن حيث أننا نعلم أنها جريمة قتل أشعر بتعاطف أقل بكثير |
| Bunun Cinayet olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | إلى إشعار آخر, يجب علينا أن نفترض أنها جريمة قتل. |
| Başlangıç sonuçlarına göre bu ölümü şu an şüpheli bir cinayet olarak sınıflandırdık. | Open Subtitles | النتائج الأولية جعلتنا نصنف هذه الوفاة على أنها جريمة قتل محتملة |
| Polis daha fazla bilgi açıklamak için beklerken doğrulayabildikleri tek şey bunu devam eden potansiyel bir cinayet davası olduğuydu. | Open Subtitles | بينما الشرطة تنتظر للإفصاح بأي تعليق كل مايستطيعون تأكيده أنها جريمة قتل محتملة .والتحقيقات لا تزال جارية |
| Polis, ölüm nedeninin bir cinayet olduğuna karar verdi ve... | Open Subtitles | لقد أعلنت الشرطة أنها جريمة قتل |
| bir cinayet olup olmadığını bilmiyoruz. | Open Subtitles | لسنا واثقين من أنها جريمة قتل |
| bir cinayet olup olmadığını bilmiyoruz. | Open Subtitles | لسنا واثقين من أنها جريمة قتل |
| Ve kesinlikle bir cinayet. | Open Subtitles | ...و بالتأكيد بالتأكيد أنها جريمة قتل |
| Başlangıçta içgüdüsel olarak hissettiğim... bunun bir cinayet olduğuydu, çünkü onu doğrayıp... parçalarını körfeze atarak kanıtları yok etmek istemişti. | Open Subtitles | في البداية شعرت أنها... أنها جريمة قتل بسبب انه يجب انه يفلت من الادلة التي تدينه... بأنه قام بتقطيع الضحية ورميه في الماء {جوان |
| - Tam olarak yok, ama polis Cinayet olduğunu düşünüyor.. | Open Subtitles | ...ليس حقاً، ولكن الشرطة تعاملت معها على أنها جريمة قتل... |
| En başından beri Cinayet olduğunu söylüyordum. | Open Subtitles | لقد أخبرتكم طوال الوقت أنها جريمة قتل. |
| Ta Dundalk'a gidip onu buraya getireceğim ki kulaklarınla duyasın, çünkü ben Cinayet olduğunu kabul etmiyorum. | Open Subtitles | (سأذهب إلى غاية (داندالك وأجلبه إلى هنا لتسمعيها من فمه لأني لستُ مقتنعا أنها جريمة قتل |
| - Cinayet olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنها جريمة قتل لمَ؟ |
| Cinayet olduğunu bilmiyorduk. | Open Subtitles | لم نكن نعرف أنها جريمة قتل |
| Donald, benim kanıtlarım yeterli. Vivian Bowers'ın ölümünün cinayet olduğu daha onaylanmadı bile. | Open Subtitles | لكن الطبيب الشرعي لم يُقر أنها جريمة قتل. |