| Bunu o yaptı. Bunun olmasını o sağladı, anladın mı? | Open Subtitles | أنها فعلت ذلك, أنها أقترفت الأمر أترين ذلك؟ |
| Bunu o yaptı. Bunun olmasını o sağladı, anladın mı? | Open Subtitles | أنها فعلت ذلك, أنها أقترفت الأمر أترين ذلك؟ |
| Biliyorum o yaptı. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنها فعلت ذلك. |
| Doğru, fakat belki de o, bunu bana ödetmek için yapmıştır. | Open Subtitles | صحيح. ولكن , تعرفين لربما أنها فعلت ذلك فقط |
| Sırf hikâye çıksın diye kendi yapmıştır. | Open Subtitles | على الأرجح أنها فعلت ذلك بنفسها ، سَعيًا لقصّة |
| Bunu onun yaptığını söyleyeceğimi ve kimsenin bana inanmayacağını biliyordu! | Open Subtitles | إنها تعرف أننى أقول أنها فعلت ذلك و لا أحد إشتراه |
| - Muhtemelen bunu bilerek yapmıştır. | Open Subtitles | من المحتمل أنها فعلت ذلك عن قصد ماذا؟ |