"أنها لن تعود" - Translation from Arabic to Turkish

    • onun geri dönmeyeceğini
        
    • bir daha asla
        
    • hiç gitmemiş gibi geldi
        
    onun geri dönmeyeceğini muhtemelen o sabah kendini yastık niyetine iki evsizi kullanırken bulunca anladı. Open Subtitles ربما كان الصباح الذي أستيقظ فيه ووجد مشردين يستخدمونه كـ وسادة الذي أدرك فيه أنها لن تعود
    Darrell onun geri dönmeyeceğini öğrendiği zaman... Open Subtitles عندما يكتشف داريل أنها لن تعود...
    "Bu adam onun geri dönmeyeceğini biliyor." diye düşündük. Open Subtitles : فقلنا " هذا الرجل يعلم أنها لن تعود "
    Sanırım herkes Kızıldericilik ve Kovboyculuk oynamak isteyecek, ve eğer o silahlar buradan çıkarsa, içimden bir ses bir daha asla geri gelmeyecektir diyor. Open Subtitles و أظن أن الجميع يريدون اللعب بالنار و عندما تنتشر الأسلحة لدي إحساس أنها لن تعود
    Ve 55 günlük kuşatma öyle bir yıkıma yol açtı ki şehir bir daha asla eskisi gibi olmadı. Open Subtitles وبعد خمسة وخمسون يومًا من الحصار، تركت المدينة مدمّرة لدرجة أنها لن تعود لسابق عهدها
    Size de hiç gitmemiş gibi geldi, değil mi? Open Subtitles تظنين أنها لن تعود ثانية أليس كذلك ؟
    Size de hiç gitmemiş gibi geldi, değil mi? Open Subtitles تظنين أنها لن تعود ثانية أليس كذلك ؟
    (Kahkahalar) Fark ettim ki bu günün sadece iki muhtemel sonucu olabilirdi: Catherine otele geri gelirdi veya bir daha asla gelmezdi. TED (ضحك) حينها أدركت ان اليوم سيحمل في جعبته احتمالين لاثالث لهما اما ان تعود كاثرين الى الفندق او أنها لن تعود أبدا
    Rory Williams, sürekli ölüp duran adam, ...son bir kez öl ve o kadının senin için bir daha asla geri gelmeyeceğini bil. Open Subtitles (روري ويليامز)، الرجل الذي مات و مات مجددا مُت لآخر مرة و اعلم أنها لن تعود أبدا من أجلك
    Angela, bir daha asla işine dönmeyeceğini söyledi. Open Subtitles قالت (أنجيلا) أنها لن تعود إلى العمل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more