| Hayır, hayır, eski bir terlik çifti gibidir | Open Subtitles | لا، لا، أنها مثل زوج قديم من النعال |
| - Bitki gibidir dememiş miydin? | Open Subtitles | أعتقد أنك قلت أنها مثل النبات؟ |
| Diyor ki... eski bir ağaç gibidir. | Open Subtitles | ... أنهيقول أنها مثل شجرة قديمة |
| Tıpkı bir tür, oklu amazonlara benziyor. | Open Subtitles | أتعلم؟ هيَ تظن أنها مثل محاربات الأمازون بهذا القوس و السهام |
| Elinde bir sürü füze olan Kuzey Kore'deki yaşlı çılgına benziyor. | Open Subtitles | أنها مثل ذلك الرجل الميت والمجنون الذي يملك القنابل في كوريا لهما نفس الطول |
| Sanki daha önce zaman harcayıp, o insanı tanımışsınız gibi. | TED | أنها مثل تخصيص بعض الوقت لتعرف عليك قبل الإجتماع بك. |
| Üç metreden atlarsan hava boşluğuna düşmüş uçak gibi olursun. | Open Subtitles | يا عزيزتي، ثلاثة أمتار عمقاً، أنها مثل المطبّ، يا عزيزتي |
| - Bu... Bu bir çeşit imza gibidir. | Open Subtitles | أنها مثل التوقيع |
| -Kraliçelik ya da başkan karılığı gibidir. | Open Subtitles | - أنها مثل الملكية أو السيدة الأولى |
| Geri tepen bir silah gibidir. | Open Subtitles | أنها مثل المسدس الذي يرتد. |
| Şey, böyle bir şeyle ilgilenecek bir kıza benziyor. | Open Subtitles | حسنا، يبدو أنها مثل هذا النوع من فتاة في هذا النوع من الشيء. |
| Tutku suçuna benziyor ama uyuşmuyor. | Open Subtitles | أنها مثل جريمة بدافع عاطفي لكن هذا غير معقول |
| Gözlemeye benziyor, hatta daha iyi. | Open Subtitles | أنها مثل الفطائر ربما قد تكون أشهى |
| 38'liğe benziyor. | Open Subtitles | شاهدُ أنها مثل . 38. |
| Yanlış birşey düşünmeni istemem, yani, bunu parası ödenmiş bir tatil gibi düşün. | Open Subtitles | لا أريدك أن تشعر وكأنه شيئا أعني، أعتقد أنها مثل إجازة مدفوعة الأجر |
| Bulanık görüyorum. Yani bazen kalp krizi geçiriyor gibi oluyorum. | Open Subtitles | أعني , في بعض الأحيان أشعر أنها مثل أزمة قلبية |
| Ben kendimi çok kötü hissediyorum, işin içine etmiş gibi." | Open Subtitles | أعلم أنك تريدني بشكل سيء أنها مثل الحمض في فمك |
| Sperm donörü gibi. | TED | أنها مثل الجهات المانحة الحيوانات المنوية الجديدة. |