"أنه أحد" - Translation from Arabic to Turkish

    • biri olduğunu
        
    • biridir diye
        
    Bunun da görevlerimizden biri olduğunu unutma. Open Subtitles هوّن عليك، فكر به على أنه أحد الواجبات المنوطة بنا
    Eğer bizim adamlarımızdan biri olduğunu kanıtlamayı başarırlarsa, ne tür bir felaket olacağını söylememe gerek yok herhalde. Open Subtitles ,لو تمكنوا من إثبات أنه أحد رجالنا فلاداعي أن أخبرك أي كارثة سنتعرض لها
    Irkçı olduğundan mı yoksa cinsel olarak seni sindirdiğimden mi bilmiyorum, ama ikisinden biri olduğunu biliyorum. Open Subtitles لا أعلم هل هذا بسبب أنك شخص عنصري أو أنه بسبب أنني أرعبك جنسياً و لكنني أعلم أنه أحد هذين السببين
    Olay mahallerinde bulunan kesin kanıtlar yüzünden bunu yapanın Buford'ın eski kurbanlarından biri olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles ما الجديد بالأمر؟ حسنا,بسبب دليل معين عثر عليه في مسرح الجريمة نظن أنه أحد ضحايا بيوفورد القدامى
    Neuville'den nasıl gelecek peki? Hava operasyonundaki isabetsiz inişlerden biridir diye düşünüyorlar. Open Subtitles انهم يعتقدون أنه أحد الذين فقدوا فى الأسقاط الجوى الفاشل
    Vücudumdaki her zerre bana onun kötülerden biri olduğunu söylüyor. Open Subtitles كل مابجسدي يقول أنه أحد الأشرار جميع جسدي
    - Senin anormal yardımcılarından biri olduğunu söylememiştin. Open Subtitles لا تخبرني أنه أحد أدواتك السرية
    Aynı okula gittiğimiz biri olduğunu söylemedi. Open Subtitles لم يقل أنه أحد كان معنا في المدرسة
    Neden bu ülkede yaşadığımı soranlara en aile dostu ülkelerden biri olduğunu söylüyorum. Open Subtitles شيء واحد الذي سأقوله إلى أي شخص الذي يسألني لماذا أنا في هذه البلاد هو بأنني أعتقد أنه أحد أكثر البلاد عائلية وودية عرفتها
    Bir süreliğine onlardan biri olduğunu sandı. Open Subtitles ولكن لفترة اعتقد أنه أحد أعضاء الفريق
    Bunun projelerinden biri olduğunu düşün. Open Subtitles فكري في هذا على أنه أحد مشاريعك.
    Adamımız bu. Bu onlardan biri olduğunu gösteriyor değil mi? Open Subtitles هذا رجلنا، هذا يعني أنه أحد الـ "فيسن", صحيح؟
    Buradaki başlıklardan biri olduğunu düşündüm. Open Subtitles أعتقد أنه أحد هذه الرؤوس
    Pekala, onun şu ünlü dedektiflerden biri olduğunu biliyorum. Mike Hammer! Open Subtitles حسناً, أعرف أنه أحد أولئك المخبرين المشهورين ( (مايك هامر!
    Bunlardan biri olduğunu varsayalım. Open Subtitles لنفترض أنه أحد هؤلاء إذاً
    Bunlardan biri olduğunu varsayalım. Open Subtitles لنفترض أنه أحد هؤلاء إذاً
    Mac'in Çılgınlık Projesi kasetlerinden biri olduğunu sandım, o yüzden koyup seyrettim, ne olduğunu görünce çıldırdım, tamam mı? Open Subtitles لقد أعتقدت أنه أحد الفيديوهات الخاصةب(ماك)لذلك قمت بإدخاله في جهاز التشغيل،فرأيت ما يوجد به فتملكنى الغضب بشدة
    Öteki isimlerinden biri olduğunu biliyoruz. Open Subtitles نعلم أنه أحد أسماءك المستعارة
    Ron McKenna'nın yaka kartı sizin takım koçlarınızdan biri olduğunu gösteriyor ama görev listesinde adını göremedim. Open Subtitles بطاقة (رون ماكينا) تشير إلى أنه أحد مدربيك ولكنني لا أرى اسمه في قائمة الفريق
    Sophia onu daha önce görmediğine dair yemin ediyor ben de garip biridir diye düşünmüştüm ve bunu önemsememiştim. Open Subtitles أقسمت (صوفيا) أنها لم تره يوماً في حياتها لذلك حسبت أنه أحد غريبي الأطوار ونسيت أمره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more