| O kadar paranın hazırda olduğunu bilmek güzel bir şey olmalı. | Open Subtitles | لـابد أنه أمر رائع أن يكون لديك كل هذا المال، بإنتظارك. |
| Kötü şeyleri hatırlayamaman bence güzel bir şey. | Open Subtitles | أعتقد أنه أمر رائع أنّك تعجزين عن تذكر الأمور السيئة |
| Zenci olmak güzel bir şey olmalı. | Open Subtitles | تبا , لا بد أنه أمر رائع أن تكون أسودا. |
| Peki, ben harika olduğunu düşünüyorum. Gerçekten, ben, sen geçiyor her şeyi özellikle anlamına gelir. | Open Subtitles | حسنا ، أنا أعتقد أنه أمر رائع ، خاصة مع كل ما تمرين به |
| Yeni gözleme evinin yapıldığını duyduğumda harika olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | عندما سمعت أن محل الفطائر الجديد سيتم إنشاؤه هنا اعتقدت أنه أمر رائع |
| Ve bir kez kendinizi ikna ettiniz mi sadece bunun harika olduğunu düşünürsünüz. | Open Subtitles | ..وعندما تبرره لنفسك أن تشعر أنه أمر رائع و حسن |
| Harika. Gerçekten harika olduğunu itiraf etmeliyim. | Open Subtitles | أجل, يتوجب علي القول أنه أمر رائع فعلاً |
| Babam bunun harika olduğunu söyledi bile. | Open Subtitles | أبي قال أنه أمر رائع بالفعل. |
| Babam bunun harika olduğunu söyledi bile. | Open Subtitles | أبي قال أنه أمر رائع بالفعل. |