| Acil olduğunu sanmam ama tamam ararım, sağ ol. | Open Subtitles | حسناً ، أجل ، أشك في أنه أمر عاجل لكني سوف أتصل به ، شكراً |
| Acil olduğunu ve şehirden ayrılmadan önce benimle görüşmesi gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | تقول أنه أمر عاجل وتحتاج اللقاء قبل أن تترك المدينة |
| Hayır, Acil olduğunu söyledi. Öğleden sonra Columbia'da bir kayıt işi varmış. | Open Subtitles | لا ، قال أنه أمر عاجل "انها جلسة تسجيل ظهر اليوم في "كولومبيا |
| Acil olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | إنها تقول أنه أمر عاجل. |
| Mesajınızı aldım. Acil olduğunu yazmışsınız. | Open Subtitles | تلقيت رسالتك قلت أنه أمر عاجل |
| - O arama emirlerini alın. - Acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يقول أنه أمر عاجل |
| - Efendim? - Pam Landy arıyor, Acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | نعم - إنها (بام لاندى) ، تقول أنه أمر عاجل - |
| Acil olduğunu söylediler. | Open Subtitles | قالوا له أنه أمر عاجل |
| Steve hatta. Acil olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ستيف) على الهاتف, يقول) .أنه أمر عاجل |