| Galiba hepsinin üstüne bina inşa edildi, değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أنه تم البناء عليها كلها، أليس كذلك؟ |
| Bu, öylesine aykırı bir fikirdi ki, neredeyse 20.YY'la kadar sümen altı edildi. | Open Subtitles | لقد كانت هذه فكرة مُقلقة الى حد أنه تم تجاهلها على مدى مايقرب من 20 قرن |
| Bence kızıma uyuşturucu verildi ve sonra da babanın otelinde içkili bir seks partisinde tecavüz edildi. | Open Subtitles | أعتقد أنه تم تخديرها و من ثم اغتصابها في طقوس العربدة و في حالة سكر . في فندق والدك |
| - Sanırım açığa alınmış. - Sizi duyabıliyorum moronlar! . | Open Subtitles | ـ ضننت أنه تم توقيفه عن العمل ـ أنّي أسمعك ايها الابله |
| -Açıga alınmış gibi mi görünüyorum? -Hayır, efendim.. | Open Subtitles | ـ سمعت أنه تم ايقافك عن العمل ـ هل أبدو موقوفًا عن العمل؟ |
| Dün alınmış olabilirler. | Open Subtitles | من الممكن أنه تم شراؤها بالأمس |
| Yaptıkları bu. Oğlum baskıcı ilan edildi çünkü arkadaşıyla iletişimini kesmedi. | Open Subtitles | وهذا ما يفعلونه, أعنى أنه تم وَصم ابنى لأنه رفض أن ينفصل عن صديقه. |
| Paranız serbest bırakıldı hesaplarınız yeniden aktive edildi ve artık normal hayatınıza geri dönebilirsiniz. | Open Subtitles | أنه تم رفع التجميد عن حساباتكم... وتمت إعادة تفعيل حساباتكم... ويُمكنكم العودة لحياتكم الطبيعية. |
| Envanterde "imhâ edildi" diye belirtiliyor. | Open Subtitles | ."مؤشر لدينا في قائمة الجرد على أنه "تم إتلافه |
| İkinci Jirganın sonunda, hakimin emriyle ilk jirga hükümsüz kılındı. ve 2.500 dolar olan borç karşılanmış olarak kabul edildi. Ve hepimiz, yaptıkları şeyin yasal olmadığını, bunu tekrar yapmaları halinde hapse gireceklerini kabul ettikleri bir yazılı emri imzaladık. | TED | و في نهاية مجلس الجيرغا هذا، كان الأمر من القاضي بمحو القرار الأول، و أنه تم القبول برد مبلغ الـ 2,500 دولار، و قمنا جميعاً بتوقيع أمر مكتوب حيث اعترف جميع الرجال بأن ما فعلوه لم يكن شرعياً، و بأنهم إن فعلوا ذلك مرة أخرى، سيذهبون إلى السجن. |
| Dün akşam, Veronica Dexter, havaalanında erkek arkadaşını karşılamayınca, kaybolduğu rapor edildi. | Open Subtitles | أنه تم التبليغ عن اختفاء (فيرونيكا ديكستر) بعد ظهر أمس عندما لم تستقبل صديقها بالمطار |
| Dün akşam, Veronica Dexter, havaalanında erkek arkadaşını karşılamayınca, kaybolduğu rapor edildi. | Open Subtitles | أنه تم التبليغ عن اختفاء (فيرونيكا ديكستر) بعد ظهر أمس عندما لم تستقبل صديقها بالمطار |
| Bize sahte anılar mı enjekte edildi? | Open Subtitles | أنه تم حقننا بذكريات زائفة؟ |
| Teslim edildi bil. | Open Subtitles | أعتبر أنه تم تسليمه |
| Teslim edildi bil. | Open Subtitles | أعتبر أنه تم تسليمه |
| Kalkış iznimiz askıya alınmış. Askıya mı alınmış? | Open Subtitles | علمت تواً أنه تم تعليق الإذن بالمغادرة - علق؟ |
| Aslında var. Tutuklandığında Yarbay Mitchell'dan kan örneği alınmış. | Open Subtitles | فهمت أنه تم أخذ عينة من دماء (ميتشيل) عند اعتقاله |
| Aptallar için Para adlı kitaptan kelimesi kelimesine alınmış gibi. | Open Subtitles | والتي تبدو أنه تم نسخها مباشرة من مجلة (المال مقابل الدمى) |
| Kontrol altına alınmış say kendini. | Open Subtitles | اعتبري أنه تم السيطرة عليكِ |
| Kontrol altına alınmış say kendini. | Open Subtitles | اعتبري أنه تم السيطرة عليكِ |