| Çünkü biz sadece dayı ve yeğen değiliz. Bu farklı bir şey. | Open Subtitles | لأننا لسنا مجرد خال و أبنة أخت أنه شىء أخر |
| Babanın nasıl öldüğünü öğrenmek çok garip bir şey. | Open Subtitles | أنه شىء غريب,أن تعرف, أن تعلم كيف مات والدك. |
| - O nedir? Dr. Inman'ın üzerinde çalıştığı ufak bir şey. | Open Subtitles | أنه شىء صغير من الذى يعمل عليه الدكتور إينمان |
| Bunun buradaki çoğu kişinin istediği bir şey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أنه شىء العديد من القوم هنا يريدونه |
| Sana şunu diyebilirim ki Raymond, çok korkunç bir şey oldu. | Open Subtitles | أقول لك، أنه شىء رهيب لعين ليحدث |
| "Hiç. Bugün işte çok komik bir şey oldu." | Open Subtitles | لاشىء أنه شىء مضحك حدث فى العمل |
| Bu sizlere hukuk fakültelerinde öğretmedikleri bir şey. | Open Subtitles | أنه شىء لايدرسوه فى كليه الحقوق |
| Bu sizlere hukuk fakültelerinde öğretmedikleri bir şey. | Open Subtitles | أنه شىء لايدرسوه فى كليه الحقوق |
| "Hiç. İşyerinde komik bir şey oldu." | Open Subtitles | لاشىء أنه شىء مضحك حدث فى العمل |
| Evet. Sembolisttik bir şey işte, bilirsin. | Open Subtitles | نعم,أنه شىء حيواني نوعاً ما, |
| Okulla ilgili bir şey mi? | Open Subtitles | أنه... أنه شىء فى المدرسة شىء؟ |
| Bilmiyorum. Bu yeni bir şey. | Open Subtitles | لا أعرف , أنه شىء جديد |
| Ailevi bir şey dedi. | Open Subtitles | قالت أنه شىء خاص بالعائله |
| Anlıyor musun? Kişisel bir şey. | Open Subtitles | كما ترى أنه شىء شخصي |
| Hoş bir şey. | Open Subtitles | أنه شىء لطيف. |