|      Onu şovuma davet ettim, o da seni almamız gerektiğini söyledi.      | Open Subtitles |       اسمع، دعوتها إلى عرضي و قالت أنه علينا المجيء و اصطحابك      | 
|      Yani, bir şeyler yapmamız gerektiğini ve güvende olmadığımızı sen söyledin.      | Open Subtitles |       أنتِ من قال أنه علينا فعل شئ و أننا لسنا بأمان      | 
|      Doktorların, hafızasını yerine getirmemiz için çabalamamız gerektiğini söylediğinde dehşete kapıldım.      | Open Subtitles |       عندما أخبرني الطبيب أنه علينا التعاون معه لاسترداد ذاكرته كنت مرعوبة      | 
|      Öyleyse, sanırım gemiyi durdursak iyi olacak.      | Open Subtitles |       حَسناً، أعتقد أنه علينا أيقاف ذلك المركب.      | 
|      Burada gerekenden bir saniye fazla kalmasak iyi olur.      | Open Subtitles |       لا أعتقد أنه علينا البقاء هنا أي لحظة إضافية مما ينبغي      | 
|      Bence bu raporu ifşa etmeli ve aileleri haberdar etmeliyiz.      | Open Subtitles |       وأظنّ أنه علينا أن نقوم بنشره. ونُخبر الآباء والأمهات بشأنه.      | 
|      Bu, hesap davranışlarına bakarken yüzlerce parametreyi değerlendirdiğimiz anlamına geliyor ve yine de hata yapabiliyoruz ve bunu yeniden değerlendirmek zorundayız.       | TED |       هذا يعني أنه علينا تقييم المئات من المتغيرات عند النظر في سلوكيات الحساب، ومع ذلك، قد نرتكب الأخطاء ونضطر لإعادة التقييم.       | 
|      James Hansen gibi bilim adamları bize net CO2 salınımını ekonomiden sadece bir kaç on sene içinde tamamen elememiz gerektiğini söylüyor.       | TED |       العلماء مثل جيمس هانسن يخبروننا أنه علينا أن نزيل انبعاث ثنائي أكسيد الكربون من الإقتصاد في غضون عقود قليلة.       | 
|      Fakat neyi değiştirmemiz gerektiğini bulmuştuk.       | TED |       لكن ما اكتشفناه، هو أنه علينا أن نتغير.       | 
|      Ben, çoğumuz gibi, insanları değiştirmenin ne kadar zor olduğundan şikayet ederek çok vakit harcıyorum, ve bundan çok da şikayetçi olmamız gerektiğini düşünmüyorum.       | TED |       حسنا، أنا مثل الآخرين منا الذين يقضون وقتهم بالتذمر كيف أنه من الصعب تغيير الآخرين، ولا أعتقد أنه علينا خلق مشكلة كبيرة من ذلك.       | 
|      Ve ön cephede bulunan insanlara bakmamız gerektiğini biliyoruz.       | TED |       ونعلمُ أنه علينا الاهتمام بمن هم في خط المواجهة.       | 
|      Sıcakkanlı olmak güzeldir, ne zaman olmamak gerektiğini bilmek de ama bunların hiçbiri korkmamız gerektiği anlamına gelmez.       | TED |       من الجميل أن نكون لطفاء، ومن الجيد التعلم متى أن لا نكون كذلك، لكن لا شيء من هذا يعني أنه علينا أن نكون خائفين.       | 
|      Bana sahiden kargaların kökünü kazımamız gerektiğini anlatıyordu. Etrafı dağıtıp kirlettikleri için onları öldürmemiz şartmış. Ona saçmaladığını,       | TED |       وكان يخبرني أنه علينا حقاً، القضاء على كل هذه الأشياء. يجب أن نقتلهم لأنهم يقومون بدمار. قلت أن ذلك فعل غبي،       | 
|      Yerel basından röportaj talepleri bombardımanı karşısında ne yapmamız gerektiğini sordum.       | TED |       سألته ما الذي يعتقد أنه علينا فعله، نظرًا للطلبات الكثيرة لإجراء المقابلات من قبل الإعلام المحلي.       | 
|      iyi kararlar almaları için onlara yardım etmemiz gerektiğini düşünebilirsiniz.       | TED |       ويرى البعض الآخر أنه علينا مساعدتهم لاتخاذ قرارات أفضل.       | 
|      Bu onun masum olduğunu göstermez, sadece bu tip davaları daha dikkatli incelememiz gerektiğini gösterir.       | TED |       هذا لا يعني أنه بريء، بل يعني أنه علينا أن ننظر عن قرب على هذه القضايا،       | 
|      Mücevherler ile elde ettiğimiz kazanç ilk kulemizi inşa etmemiz gerektiğini farkına varmamıza yardımcı oldu.       | TED |       لذلك، فالأموال الذي جمعناها بهذه المجوهرات ساعدتنا لأن ندرك، أنه علينا بناء البرج الأول.       | 
|      - David, cidden gerçekten laboratuvarıma dönsek iyi olacak.      | Open Subtitles |       أنا حقًا أعتقد أنه علينا أن نذهب إلى المُختبَر      | 
|      Memur bey sanırım bütün bunları unutsak iyi olacak.      | Open Subtitles |       أيها الضابط! أعتقد أنه علينا أن نتناسى هذا الأمر برمته      | 
|      Sanırım bir süre görüşmesek iyi olacak.      | Open Subtitles |       أعتقد أنه علينا التوقف عن التقابل      | 
|      Teleport cihazı bizi Vegas'a götüremediğine göre uçağa yetişsek iyi olur.      | Open Subtitles |       بما أن الجهاز فشل أظن أنه علينا اللحاق بطائرتنا      | 
|      Bence şunu kabul etmeliyiz, biz özünde tutucu bir türüz.       | TED |       أعتقد أنه علينا أن نتقبل أننا بالفطرة كائنات محافظة.       | 
|      Kuzey olayı çözmüş olabilir ama biz de çözmek zorundayız.      | Open Subtitles |       بالرغم من أن الشماليين إعتنوا بالمسألة إلا أنه علينا أيضاً أن نضع حداً للإرهابيين المتواجدين في بلادنا      |