| Böyle bir durumda şöyle düşünüyor olabilirsin "Belki günü ben kurtarabilirim. | Open Subtitles | في موقف كهذا ربما قد تظن أنه يمكنك أن تكون المنقذ |
| Manken olabilirsin bence. Çok güzelsin. | Open Subtitles | أتعلمين أنه يمكنك أن تصبحي عارضة أزياء .لأنكي في غاية الجمال |
| Doktorlardan, avukatlardan, en iyi atletlerden, istediğinden bebek sahibi olabilirsin. | Open Subtitles | في حين أنه يمكنك اختيار رضيع مولود من طبيبات، محاميات لاعبات رياضة مرموقات |
| Şimdi bekârsın, gönül eğlendireceğini ve sönmüş ateşi yeniden alevlendireceğini mi düşündün? | Open Subtitles | الآن أنت عازب ، ومتاح فأعتقدت أنه يمكنك أن تعيد إيقاد الشعلة؟ |
| - Ben senin... - Kurtulacağını mı düşündün? | Open Subtitles | ..ـ أنا أقوم بجريمتك ـ أتظن أنه يمكنك الهروب بجريمتك؟ |
| Gerçekten onu kullanabileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد حقا أنه يمكنك استعمال ذلك، أيها اللص الصغير ؟ |
| Oğlunun beynine tehditkar görüntüler koyarak onu, sana dadanan şeytanlardan uzak tutacağını düşünmüş olabilirsin ama yanılıyorsun. | Open Subtitles | أعتقدت أنه يمكنك إبقاء ابنك صاحياً بتخييط الصور بأفكاره والذي سيمنع الشياطين من تملكه كما حصل معك لكنّك على خطأ |
| Bildiğim kadarıyla bu yangını başlatan da sen olabilirsin. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنه يمكنك أن تبدأ هذا في المقام الأول |
| Şunu bil ki, orada olabilirsin ama olmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | الأمر هو أنه يمكنك أن تكوني هناك لكن لا يجب عليك أن تكوني هناك. |
| İnsan köyüne gitmek istediğini söylüyorsun ama ben burada da insan olabilirsin diyorum. | Open Subtitles | أنت تقول أنك تريد الذهاب إلى قرية البشر أنا أقول أنه يمكنك أن تكون رجلاً هنا |
| Sanırım ikisi de olabilirsin. | Open Subtitles | أعتقد أنه يمكنك أن تكون الإثنين |
| İki erkeğe birden aşık olmuş olabilirsin. | Open Subtitles | تعلمين أنه يمكنك أن تقعي في حب رجلين |
| Sanırım ikisi de olabilirsin. | Open Subtitles | أعتقد أنه يمكنك أن تجمع بين الشعورين |
| Ama şimdi o yardımcısını düzmekle meşgul olduğuna göre bombayı rahatça kafamda patlatacağını düşündün, öyle mi? | Open Subtitles | الآن إنه يعبث مع مساعدته تظنين أنه يمكنك خداعي بهذا.. |
| Kızımı incitip iz bırakmadan kaçabileceğini mi düşündün? ! | Open Subtitles | أتظنين أنه يمكنك فقط أن تنطلقي بعد أن جرحتي ابنتي؟ |
| Çimlerimi biçtiğin için karımla yatabileceğini mi düşündün ? | Open Subtitles | أتظن لأنك تشذب حديقتي أنه يمكنك مضاجعة زوجتي؟ |
| Öylece gelip işimi Ele geçirebileceğini mi düşündün? | Open Subtitles | لذا دعني أسألك سؤالا أظننت، ماذا، أنه يمكنك فقط أن تأتي وتسرقني؟ |
| Bir çanta dolusu parayı görünce ona sahip olmak istedin ve bunun yanına kâr kalacağını düşündün. | Open Subtitles | رأيت حقيبة المال وأردتها وإعتقدت أنه يمكنك الافلات بها |
| Kuşlar benim yardımımı kullanabileceğini söyledi. | Open Subtitles | شيء ما أخبرني أنه يمكنك الإستعانة بمساعدتي. |
| -Bunu kullanabileceğini kim söyledi? | Open Subtitles | من قال أنه يمكنك إستخدام ذلك ؟ |
| Videoyu çekmek için molanı kullanabileceğini söyledim ama bu... | Open Subtitles | أسمع، قلتُ أنه يمكنك أنّ تستخدم وقت الراحة ......... لتصوير هذا الفيديو ، لكن |