| Ve bu mağaradan gelen bir inilti duyduk, ve bu iniltinin kötü bir şey olabileceğini düşündük. | Open Subtitles | لكننا سمعنا أنين يأتي من داخل هذا الكهف و قلقنا أن يكون أنين ألم |
| Yani oturduğunda daha çok inliyor gibi. | Open Subtitles | لا حظت ان بدأ يـ أنين اكثر عندما يجلس والأسبوع الماضي, زود مصروفي |
| Eli bir sallayınca ve iyi bir iniltiyle | Open Subtitles | مع موجات يدّي و أنين موضوعة بشكل جيد |
| Daha da çok inlemesi lazım. | Open Subtitles | بقدر ما أعلم لم يحدث أي أنين |
| Aşkınla perişanım zaferler kazansamda. | Open Subtitles | تحطّمَ في حبكَ , . .. أنين النصر. |
| Zaten Eddie'nin zırlamasını çekecek durumda değilim | Open Subtitles | على أية حال، لست في مزاج لسماع أنين إدي. |
| oh,çalış çalış temmuzun 2003'ünde, isyancılar tüm Irak için bombalar koymaya başladılar | Open Subtitles | أنين ، carajo. في تموز / يوليو 2003 ، لتبدأ المتمردين لوضع المتفجرات للعراق كله. |
| Tabuttan inilti gelecekti. | Open Subtitles | يجب أن يكون لدينا أنين من التابوت |
| Ölüler, dünyadan bize inliyor. | Open Subtitles | أنين الموت يخرج لنا مِنْ الأرضِ |
| hayır inliyor. | Open Subtitles | لا، أنه أنين |
| Eli bir sallayınca ve iyi bir iniltiyle | Open Subtitles | مع موجات يدّي و أنين موضوعة بشكل جيد |
| Patırtıyla değil, küçük bir iniltiyle. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة التي ينتهي بها العالم ليس مع ضجة كبيرة لكن بـ أنين" |
| Kadın inlemesi duydum. | Open Subtitles | سمعت أنين إمرأة |
| Aşkınla perişanım, zaferler kazansamda. | Open Subtitles | تحطم فى حبك.. أنين الصمت |
| Aşkından perişanım, zaferler kazansamda. | Open Subtitles | تحطّمَ في احبكَ , أنين النصر |
| Marcy'nin şeyden dolayı zırlamasını... | Open Subtitles | لايمكنني سماع أنين ( مارسي ) |
| oh , oğlum, Amer! | Open Subtitles | أنين ، ابني ، عامر! |