| Umarım Jamie'ye, senin bana yaptığının yarısı kadar iyi amcalık yapabilirim. | Open Subtitles | أنا أتمنى لو أني أستطيع أن أقدم لجيمي نصف الإهتمام الذي قدمته ليّ |
| Üzgünüm, şu an gerginim... Çünkü size gerçekten yardım etmek istiyorum, çünkü biliyorum bunu yapabilirim. | Open Subtitles | يا إلهي ، أنا متوثرة من الآن لأني أريد أن أساعدكم وأعلم أني أستطيع |
| Evet, yapabilirim ama kötü adamı yakaladık, tamam mı? | Open Subtitles | أجل أعرف أني أستطيع, لكن لقد مسكنا المذنب |
| Buna nasıl cevap vereceğimden gerçekten emin değilim Efendim. | Open Subtitles | أنا لست متأكدة أني أستطيع الرد على ذلك سيدي |
| Buna nasıl cevap vereceğimden gerçekten emin değilim Efendim. | Open Subtitles | أنا لست متأكدة أني أستطيع الرد على ذلك سيدي |
| - ...tapınağın yaşını tayin edebilirim, belki nasıl yıkıldığını da. - Eminim ki bu ayarlanabilir. | Open Subtitles | انها تقدر عمر الهياكل أنا متأكد أني أستطيع ترتيب ذلك |
| Uçabileceğimi biliyorum, ateş edebileceğimi de biliyorum! | Open Subtitles | أعلم أني أستطيع الطيران و أستطيع التصويب |
| Bekle. Sana gelelim. Eminim bir uzaktan patlatma cihazı yapabilirim. | Open Subtitles | انتظر, سنأتي إليك أنا متأكد أني أستطيع تزويدها بجاهز تفجير عن بعد |
| Bunu yapabilirim, biliyorum. Seni kurtarabileceğimi biliyorum. | Open Subtitles | أردت فقط أن أساعدك، أعرف أني أستطيع القيام بذلك وإنقاذك |
| Ve ben her yerde aşçıIık yapabilirim. | Open Subtitles | كما أني أستطيع أن أطهو بأي مكان أليس كذلك؟ |
| Eğer bana ihtiyacınız varsa, sanırım yapabilirim. | Open Subtitles | إذا إحتجت عودتي، أظن أني أستطيع فعل ذلك. |
| 100 kâğıdına iddiaya varım senden daha iyisini yapabilirim. | Open Subtitles | أراهنك بـ100 دولار أني أستطيع فعل ذلك أفضل منك |
| Bu kadar iyi bir yer bile yapabilirim. | Open Subtitles | حتى أني أستطيع أن أجعل ممكان كهذا يصبح جميلاً. |
| Çok incesin, Sammy, ama sanırım durumu idare edebilirim. | Open Subtitles | هذا حقاً نبلٌ منك، سامي ولكني أعتقد أني أستطيع معالجة الموقف |
| - Tek bilmen gereken size istediğiniz zaman, istediğiniz kadar mal tedarik edebilirim. | Open Subtitles | كل ما تحتاج لمعرفته هو ,أني أستطيع أن أؤومن لك المؤونة التي تريد في المكان الذي تريد |
| Ve şimdi okulda sorun olduğu zaman ben sadece... ben sadece onlara şikayet edebileceğimi düşünemiyorum. | Open Subtitles | و الآن عندما يكون لدي مشاكل في المدرسة لا أظن أني أستطيع أن أشكو لهم. |
| Mesajda aileme karşılık aşı örneklerini takas edebileceğimi yazmışlar. | Open Subtitles | تقول الرسالة أني أستطيع استبدال عينات اللقاح بعائلتي |