| Patronun, o gün burada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرنى مُديرك أنّك كُنت هُنا بذلك اليوم |
| Sence, ona dayanılmayacak işkenceler gördüğünü ve buna son vermesinin tek yolunun, güvenine ihanet etmesi olduğunu söyleseler,nasıl hissederdi? | Open Subtitles | كيف تتخيل شعورها لو أخبرتك أنّك كُنت تعاني من سوء معاملة فظيعة والطريقة الوحيدة لإنهائها هو خيانة ثِقتك؟ |
| Ona hala umutsuzca aşık olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | قلتُ أنّك كُنت يائساً في حُبها. |
| Charlie, lütfen bizden daha şanslı olduğunu söyle. | Open Subtitles | تشارلي) رجاءً أخبرنا) أنّك كُنت أفضل حظّ منا |
| Hastanede olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ أنّك كُنت في المستشفى |
| Ama bana Will Atenton olduğunu söyledin. | Open Subtitles | لكنّك أخبرتني أنّك كُنت (ويل إيتنتن). |
| Onlara masum olduğunu söyledim! | Open Subtitles | أخبرتُهم أنّك كُنت بريء! |