"أنّه ما زال" - Translation from Arabic to Turkish

• hâlâ

Ben de hâlâ malları sakladığını düşünmeye başladım.
لذا راودتي فكرة أنّه ما زال يحتفظ بتلكَ العقاقير

hâlâ yapacak çok fazla işin var gibi görünüyor.
حسنٌ، يبدو أنّه ما زال لديك عملًا جمًّا لتنجزيه.

Artık memurum. hâlâ içine girebildiğim için de mutluyum.
حضرة الضابط الآن، وإنّي سعيد أنّه ما زال يلائمني.

Evet, sanırım hâlâ kullanılıyor.
أجل، أعتقد أنّه ما زال يُستعمل لصنع الأسلحة.

- hâlâ kızgın olamaz ya.
أجل، لا يُمكن أنّه ما زال غاضباً.

Artık biliyoruz... Ve o şey hâlâ aramızda.
وكلّنا نعرف الآن أنّه ما زال طليقاً.

Bu da demektir ki tehditlerden biri hâlâ dışarıda.
-وهو ما يعني أنّه ما زال هناك متآمر آخر طليق

Bazılarınız bilir, hâlâ çok içiyor.
"بعضكم يعلم أنّه ما زال يعاقر الخمر بشراهة"

Bu da hâlâ onu arıyor demektir.
ممّا يعني أنّه ما زال يبحث.

- hâlâ hapishanede olduğuna eminim.
-إنّي متأكدٌ جدًّا أنّه ما زال محبوسًا .

hâlâ orada olup olmadığını bilmiyorum ama kesinlikle onların bilgisayarını kullanmış.
لا أستطيع الجزم أنّه ما زال هُناك، لكنّ (بِك) اِستخدم حاسوبهم بالتّأكيدِ.

- Tabii hâlâ yaşıyorsa.
فرضًا أنّه ما زال حيًّا.

Ben de yaşadığı sürece bize hâlâ yardım edebileceği umudumu saklıyorum.
طالما (سايلس) حيّ، فسأظلّ آمل أنّه ما زال بوسعه مساعدتنا.

- Seni hâlâ umursuyor olsaydı şimdiye kapına gelmemiş miydi?
{\fnAdobe Arabic}... لو أنّه ما زال يُحبُّكِ {\fnAdobe Arabic}أما كان ليكون أمام الباب بحلول الآن؟

- hâlâ onda olduğunu biliyor muydun?
-أكنت تعلم أنّه ما زال بحوزته؟

Constantine'e söyle bana hâlâ para borcu var.
بلّغ (جون قسطنطين) أنّه ما زال مدينًا لي بالمال.

hâlâ Yeraltı Dünyası'nda mahsur kaldığını bildiğim için Kanca'nın yasını tutamıyorum.
لا أستطيع النحيب على موت (هوك) لأنّي أعرف أنّه ما زال عالقاً في العالَم السفليّ

- Arayan Ned, hâlâ takipte...
إنّه (نيد)، قال أنّه ما زال يلاحق...