| Dün gece farkettim ki, Üçlemeci Katil asla kimseye polis silahı vermez. | Open Subtitles | أدركتُ الليلة الماضية أنّ القاتل الثلاثي لن يُعطني مُسدس شرطي إلى صديق. |
| Katil, cinayet günlüğü gibi bir şey yazıyor demiştiniz. Bu tam da öyle görünmüyor mu? | Open Subtitles | قلت أنّ القاتل يكتب أشياء كمذكرات ألا تبدو هذه مثلها؟ |
| Katil profesyonel bence. Bu kadar temiz ceset gördüğüm azdır. | Open Subtitles | أعتقد أنّ القاتل محترف، لم أرَ جثثاً كثيرة ملقاة بهذه الدقّة |
| Kan izleri katilin önce maktülün elini kopardigini sonra büyük vurusu yaptigini gösteriyor. | Open Subtitles | ترشيش الدم يشير إلى أنّ القاتل قطع يد الضحية أولاً، ثمّ قطعه لنصفين. |
| Kan izleri katilin önce maktülün elini kopardığını sonra büyük vuruşu yaptığını gösteriyor. | Open Subtitles | ترشيش الدم يشير إلى أنّ القاتل قطع يد الضحية أولاً، ثمّ قطعه لنصفين. |
| Bilmediğiniz kısmı ise, katilin bu odada bizlerle birlikte olduğu. | Open Subtitles | ما لمْ يُقل لكم هُو أنّ القاتل في هذه الغرفة. |
| Ve görünüşe göre katilimiz... cesedi buradan sürükledi. | Open Subtitles | ويبدو أنّ القاتل سحب الجثة مباشرة بنفس الطريق |
| Bu, Katil yine peşine düşerse anlam kazanır. | Open Subtitles | الأمر المنطقي أنّ القاتل سيسعى خلفه مُجدداً. |
| Katil tarafından kullanılan aynı yöntem ve aynı silah. | Open Subtitles | نفس الأسلوب ونفس السلاح يُدلّ على أنّ القاتل يعمل منذ 10 سنوات. |
| Eğer bir soygunsa haftalık maaşım üzerine bahse girerim ki Katil kimi devirdiğini bilmiyormuş. | Open Subtitles | إذا لمْ تكن عمليّة سرقة، فأراهن براتب الأسبوعي أنّ القاتل لمْ يكن يعرف من يسرقه. |
| Bu arada kan, asıl katilin ayakkabısın üst kısmına bulaşmış ve Katil, iz bırakmadan gitmiş. | Open Subtitles | في حين أنّ القاتل الحقيقي يحصل الدم على رأس حذائه ويترك أثراً ضئيلاً أو معدوماً خلفه. |
| Görünüşe bakılırsa, Katil kurbanı park boyunca kovalamış. | Open Subtitles | يبدو أنّ القاتل طارد الضحيّة عبر المنتزه |
| Bildirimde bulunmalısınız. Görünüşe göre Katil çalmış. | Open Subtitles | حسناً ، يجب رفع دعوى يبدو أنّ القاتل قد أخذها |
| Fakat katilin bu yolda ilerlediğine inanıyorum or at the very least attempting to destroy the evidence. | Open Subtitles | لكننيّ أعتقد أنّ القاتل في طريقه للهروب أو على أقلّ تقدير يحاول تدمير الدّليل |
| katilin gözyuvarını oyup çıkardığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقدين أنّ القاتل أخرج العيون من مقلتيها؟ |
| "Biri gitti, ikisi kaldı." Demek katilin işi daha bitmedi. | Open Subtitles | "سقط واحد، وبقي إثنان"، هذا يعني أنّ القاتل لم ينتهِ. |
| katilin aynı kişi olmadığını düşünmemin bir başka gerekçesi de bu. | Open Subtitles | وذلك سبب آخر لعدم اعتقادي أنّ القاتل هو نفسه |
| Fakat itiraf etmeliyim ki katilin bu şehri seçmesine sevindim. | Open Subtitles | يجب أن أقرّ بأنّي... سعيد أنّ القاتل اختار هذه المدينة |
| O yüzden katilin bunu kitaplarda bulduğunu sanıyoruz. | Open Subtitles | ونعتقد أنّ القاتل وجدها في أحد تلك الكتب. |
| Direksiyon milinden gelen metalde lineer bir kesik görüyorum. Görünüşe göre katilimiz ateşleme fitili kullanmış. | Open Subtitles | أرى خط معدني طوليّ على عمود القيّادة يبدو أنّ القاتل استخدم سلك تفجير، |
| Bu demek oluyor ki katilimiz bu kapağın diğer ucunda olabilir. | Open Subtitles | هذا يعني أنّ القاتل قد يكون في الطرف الآخر لهذا الغطاء |
| Katilimizin de benzer bir geçmise sahip oldugunu düsünüyorum ve bence bu karakterlerin kostümlerinden etkilenmesinin de sebebi bu. | Open Subtitles | وأعتقد أنّ القاتل يشارك الخلفية الدراميّة المُماثلة، ولهذا السبب كان مُلهماً بواسطة أزياء هذه الشخصيّات. |