| hayatım bir daha eskisi gibi olamayacak, ama insanın kendine vakit ayırmasının önemini hatırlattığın için sana müteşekkirim. | Open Subtitles | بالرغم من أنّ حياتي قد تتغيّر إلاّ أنّي أريد شكرك على تذكيري بمدى أهميّة أن يستقطع المرء لنفسه وقتاً |
| hayatım yine ellerinde, cadı. | Open Subtitles | يبدو أنّ حياتي في يديكِ مجدّداً، أيّتها السّاحرة. |
| Annen vefat ettiğinde, hayatım sona ermiş gibi hissettim. | Open Subtitles | عندما توفّيتْ والدتكِ، شعرتُ أنّ حياتي انتهتْ للأبد. |
| Daha yeni çıktın. Hayatımın o kadar önemli olmadığını düşündüm. | Open Subtitles | لقد خرجتَ للتو، تصورتُ أنّ حياتي ليست بتلك الأهمية. |
| Gerçeği biliyorsun. Hayatımın kurtarılmaya değmeyeceğini ikimizde biliyoruz. | Open Subtitles | تعرفين الحقيقة، وكِلانا نعرف أنّ حياتي لا تستحقّ الإنقاذ |
| Demek istediğim doktorlar görmeye başladıktan sonra Hayatımın çok daha iyi olacağını söylemişti. | Open Subtitles | ...لقد أخبرني الأطباء أنّ حياتي ستكون أفضل بكثير حين أستعيد بصري |
| Jeremy, bekle. Biliyorum hayatım rayına oturmuş gibi görünüyor, ama aslında berbat durumdayım, tamam mı? | Open Subtitles | أعلم أنّ حياتي تبدو جيّدة، لكنّي في حالة فوضى، اتّفقنا؟ |
| Pekala, bir şey daha var. Kalp krizinden beri hayatım daha iyi durumda. | Open Subtitles | حسناً، الحقيقة هي أنّ حياتي تغيرت منذ أن تعرضت للنوبة. |
| hayatım boyunca onlardan şiir yazmak istiyorum. | Open Subtitles | و أودُّ لو أنّ حياتي بأكملها مُرتبطةً معهم |
| hayatım artık bu yüzden basit. | Open Subtitles | هذا هو السبب في أنّ حياتي غدت بسيطة الآن. |
| Sadece şu sıra hayatım biraz boktan. | Open Subtitles | الأمر فقط أنّ حياتي الآن في حالة يُرثى لها. |
| Sadece hayatım biraz karmaşık şu ara. | Open Subtitles | الأمر فقط أنّ حياتي معقدة جدّاً الآن |
| Görünüşe göre yeni hayatım bir aşk üçgenini barındırıyor. | Open Subtitles | -عظيم "يبدو أنّ حياتي الجديدة تتضمّن علاقة حبّ ثلاثيّة الأطراف.. |
| Zira hayatım böyle şeyler için fazla tehlikeli. | Open Subtitles | كما أنّ حياتي خطيرةٌ على أمورٍ كهذه. |
| Evet, kutuyu bırakıp buradan gitmek istiyorum. hayatım alt üst oldu! | Open Subtitles | أجل، والآن أريد أن أرجعه وأخرج من هنا، بقدر ما أرى أنّ حياتي قد خربت! |
| Hayatımın sonsuza kadar değiştiğini biliyordum. | Open Subtitles | عرفتُ أنّ حياتي تغيّرت إلى الأبد. |
| Sanırım şu an yaşadığımdan daha iyi bir Hayatımın olacağına dair bir rüyam vardı. | Open Subtitles | أعتقد أني حلمت أنّ حياتي ستكون مختلفة |
| Hayatımın değersiz olduğunu söyleyenler olabilir. | Open Subtitles | قد يقول البعض أنّ حياتي كانتْ تافهةً، |
| Hayatımın senin varlığından yoksun olduğunu biliyorum | Open Subtitles | "أقرّ أنّ حياتي محرومة من وجودكِ" |
| Babam buradaki Hayatımın güzel olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | -يظنّ والدي أنّ حياتي هنا جميلة . |