| Şöyle diyelim bu işte sandığından daha fazla insan var. | Open Subtitles | لنقل فقط أنّ هناك أكثر من طرف في هذا الأمر. |
| Burada 300'den fazla isim var. Konferans altı saat sonra başlıyor. | Open Subtitles | يبدو أنّ هناك أكثر من 300 إسم هنا، والمؤتمر يبدأ في أقل من 6 ساعات. |
| Yüz binden fazla küf çeşidi olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعرف أنّ هناك أكثر من مئة ألف نوع من العفن؟ |
| Birden fazla aday olduğunu düşünürlerse, Birleşmiş Milletler'den gelen müfettişler daha kolay ikna olurlar. | Open Subtitles | يجعلها مقنعة لمفتشي الأمم المتحدة اذا إعتقدوا أنّ هناك أكثر من مرشّح واحد |
| Ancak Manhattan'a iki saat uzaklıkta 300'den fazla buhar üreten santral var. | Open Subtitles | لا، يا سيّدي، ولكن في حين أنّ هناك أكثر من 300 محطة لتوليد البخار على بعد ساعتين بالسيارة من مانهاتن، |
| Bir yazarın derisini yüzmenin birden fazla yolu var. | Open Subtitles | لأنّي أظنّك ستجد أنّ هناك أكثر مِنْ طريقة لسلخ مؤلّف |
| Yoksa birden daha fazla mı var? | Open Subtitles | أم أنّ هناك أكثر من واحد؟ |