| Müşterilerimi kaybettim. İşimden oldum. Şimdi de evimi ve arabamı satmam gerek. | Open Subtitles | خسرت موكليني و خسرت عملي و علي أن أبيع المنزل و السيارة |
| Doğrusu, evi acilen satmam gerek acil durum çıktı da. | Open Subtitles | في الحقيقة.. هناك حالة طارئة يجب أن أبيع هذا المنزل |
| Golf sopamı satabilirim. Eski biraz, evet ama iyi maldır. | Open Subtitles | يمكنني أن أبيع مضارب الغولف صحيح أنها قديمة لكنها جيدة |
| İstesem hemen yarın 30 silahı sensiz satarım. | Open Subtitles | بإمكاني أن أبيع 30 قطعة غداً دون حتى أن أراك |
| Bay Denby çiftliğimi satmaya gerek kalmayacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | سيد دنبي.. أعتقد بأنه ليس من الضروروي أن أبيع مزرعتي |
| Yani bunu onlara satmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | فأنت إذن تريديننى أن أبيع لهم هذا؟ |
| Gelecek yılınkini de satmalıyım. Oğluma ihtiyacım var. | Open Subtitles | والآن يجب أن أبيع محصول السنة القادمة لذلك أحتاج ولدي |
| Sizce kendimi yaşlı kadınlara para için satabilir miyim? | Open Subtitles | {\pos(192,200)}ما رأيكم أن أبيع خدماتي للمسنات؟ |
| Sonuncusunu, senin küçük kamyoncu kızının harç parası için kendimi satmayı kabul ettiğimde kullandım. | Open Subtitles | حسناً ، لقد استخدمت آخر ما تبقى منه عندما وافقت أن أبيع نفسي . من أجل منحة فتاتك |
| Reklamı onlara gösterdikten sonra, kurul parayı geri almak istedi. Ve benden de bölümleri satışa çıkarmamı. | Open Subtitles | بعدما عرضنا الأعلان، ارادت اللجنة إستعادة المال وطلبوا مني أن أبيع الأعلانات. |
| Çekil lütfen. Sabahleyin gidip küçük Japon arabalarımı satmam lazım. | Open Subtitles | ابتعد عن طريقي لو سمحت، فيجب أن أبيع سياراتي اليابانية الصغيرة في الصباح |
| Hani sebze satmam gerekirse diye. | Open Subtitles | كما تعلم, في حالة إذا أرادوني أن أبيع الخضروات |
| Bir aylık kira ve günlük masraflarımız için en azından iki tarayıcı satmam gerekli. | Open Subtitles | يجب أن أبيع آلتين علي الأقل شهريا لدفع الايجار |
| Gerçek şu ki sana 100'den fazla hisse satabilirim ve içim de son derece rahat olur. | Open Subtitles | إنى أستطيع أن أبيع لك أكثر من 100 سهم و تأكد بأرتياحك تماما لهذه الصفقة |
| Kendimi herhangi bir yerde, herhangi bir kadına satabilirim. | Open Subtitles | و أنا يمكننى أن أبيع نفسى من أجل أى أمراء فى أى مكان و زمان |
| Ayrıca eğer başarılı olursa bunu tüm Veridian binalarının prototipi olarak satabilirim. | Open Subtitles | بالأضافه الى أنها أذا نجحت في ذلك أستطيع أن أبيع عينات لجميع بنايات فريدين |
| Sana yüz papele idrarımı satarım. | Open Subtitles | يمكنني أن أبيع لك بولي في مقابل 100 دولار. |
| Zamanla ben bunlara 2 tablo daha satarım. | Open Subtitles | من المحتمل أن أبيع لوحتين أخرى في نفس الوقت |
| Üzgünüm ama ıstakozları canlı olarak satmaya yetkim yok. | Open Subtitles | آسفة , لكن غير مسموح لي أن أبيع السلطعون حياً |
| Mustang araba satmaya çalışırken bu öyküyü kullanmasam olur mu? | Open Subtitles | أتمانع إذا لم أستخدم هذة القصة فى المرة القادمة وأنا أحاول أن أبيع فرس برى؟ |
| Benden Ojai hisselerimi satmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | اسمعي ، تريدين أن أبيع حصتي من الشركة |
| Evimi satmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد منى أن أبيع منزلى ؟ |
| Bilirsin, böyle eski şeyleri gerçekten satmalıyım ama, bilmiyorum. | Open Subtitles | أتعلمين، عليَّ أن أبيع تلك السيارة القديمة لكن، لا أعلم. |
| Ciddiyim, cevap istiyorum. Bu balıkları satmalıyım. | Open Subtitles | بجدية , أنه ليس بلاغيا , أحتاج أن أبيع هذه الأسماك |
| bukalemunlarımı satabilir miyim? | Open Subtitles | أن أبيع حِرباآتي قبل العروض ؟ |
| Kitaplarımı eBay'de satabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني أن أبيع كتبي بموقع (إي بيّ)؟ |
| Ben de kendi işimden bir parça satmayı reddediyorum. | Open Subtitles | وأنا أرفض أن أبيع لك قطعة من عملي |
| Reklamı onlara gösterdikten sonra, kurul parayı geri almak istedi. Ve benden de bölümleri satışa çıkarmamı. | Open Subtitles | بعدما عرضنا الأعلان، ارادت اللجنة إستعادة المال وطلبوا مني أن أبيع الأعلانات. |