| Dışarı çıkmak istediğimde, hep bu baş ağrıları tutar onun. | Open Subtitles | إنها تعانى دائماً من نوبات الصداع حين أريد أن أخرج |
| Dışarı çıkıp bisikletine bakmamı ve parça değişimi gerekip gerekmediğini söylememi rica etti. | Open Subtitles | أراد أن يعلم إذا كنت أستطيع أن أخرج معه وألقي نظرة على دراجته |
| - Bana defalarca çıkma teklif etti tekrar ve tekrar onu geri çevirdim. | Open Subtitles | كان يسألني أن أخرج معه دوما ً بعدما رفضته مراراً و تكرارا ً |
| Eve gitmek zorunda değilim, ama buradan gitmek zorundayım değil mi? | Open Subtitles | لا يجب أن أذهب للمنزل ولكن يجب أن أخرج من هنا |
| Buradan hemen gitmeliyim! Sen de buna izin vermelisin! | Open Subtitles | يجب أن أخرج من هنا وأنت يجب أن تتركني أذهب |
| Bu gece dışarı çıkmalıyım. Yiyecek birşey yoktur herhalde. | Open Subtitles | يجب أن أخرج لا أعتقد أن هناك أى شيء للعشاء |
| Ben bu odadan üç saniyede çıkabilirim... | Open Subtitles | يمكنني بسهوله أن أخرج من هنا في ثلاثه فقط. |
| Gerçekten öne-arkaya hareket olması için benim ekrandan dışarı çıkmam gerekir. | Open Subtitles | للتحرك فعلاً فى البعد للأمام والخلف, يجب أن أخرج من الشاشة. |
| Buradan gitmem lazım, gidip okumam lazım. | TED | يجب علي الآن أن أخرج من هنا، يجب أن أذهب لأقرأ. |
| Biz de sonunculuktan çıkmaya çalışıyoruz Michael. Haftaya maçımız Rahway'la. | Open Subtitles | ,وأنا أحوال أن أخرج فريقنا من المركز الأخير يا مايكل سنلعب ضد فريق راهواي الأسبوع القادم |
| Araba kullanma iznim var fakat ehliyetli bir sürücü olmadan jipi çıkaramıyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة، أملك تصريح بالقيادة ولكن أبي لا يُريدني أن أخرج بالسيّارة بدون رُخصة قيادة |
| Dışarı çıkmak zorundayım ve yarın güneş batmadan da dönmeyeceğim. | Open Subtitles | يجب أن أخرج ولن أعود قبل غروب شمس يوم غد |
| Tekrar dışarı çıkıp ağaçlarıgölleritepelerivegökyüzünügörmek.. | Open Subtitles | أريد أن أخرج إلى العالم مرة أخرى وأرى الأشجار, البحيرات, التلال والسماء |
| orada çalışmaya başladıktan yaklaşık üç ay sonra, bana çıkma teklif etti. | Open Subtitles | بعد قرابة الثلاثة أشهر ,من العمل هناك .سألني أن أخرج اجتماعيًا معه |
| Ben de gitmek istiyorum. Çıkmak, özgür olmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد أن أذهب أيضاً أريد أن أكون حراً، أريد أن أخرج |
| Buna dayanamam. Buradan gitmeliyim. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن اتولى هذا يجب أن أخرج من هنا |
| Dinle, Bıyık. Buradan çıkmalıyım. Onunla olmak istiyorum. | Open Subtitles | اسمع يا ذو الشارب,أنا يجب أن أخرج من هنا أريد ان أكون معها. |
| Seviniyorum zaten. Aslında her gün çıkabilirim, eğer dışarıda işim olursa. | Open Subtitles | إنه كذلك، لكن يمكنني أن أخرج كل يوم لو عثرت على عمل. |
| Benim buradan çıkmam gerek. Ve iş artık yılan hikâyesine döndü. | Open Subtitles | يجب أن أخرج من هنا وبدأتُ أبلغ مرحلة عدم الاهتمام بالكيفيّة |
| Buna daha fazla dayanamıyorum. Buradan gitmem gerek. | Open Subtitles | لم أستطع تحمل الأمر أكثر يجب أن أخرج من هنا |
| Biz de sonunculuktan çıkmaya çalışıyoruz Michael. Haftaya maçımız Rahway'la. | Open Subtitles | ,وأنا أحوال أن أخرج فريقنا من المركز الأخير يا مايكل سنلعب ضد فريق راهواي الأسبوع القادم |
| Bu aptal şarkıyı aklımdan çıkaramıyorum. | Open Subtitles | لايمكنني أن أخرج تلك الأغنية الحمقاء من رأسي |
| bak buradan çıkmadan önce 5 kere daha ölmeliyim seninle tekrar görüşürüz | Open Subtitles | إني سأموت خمس مرات قبل أن أخرج من هنا لكني سأراك مجدداً |
| Konsoldan kontrol kristalini çıkarmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أخرج بلورة التحكم من جهاز الاتصال بالوطن يجب ألا يستغرق أكثر من بضع دقائق |
| Kimse benim dışarı çıkmamı istemiyor artık. | Open Subtitles | لا أحد يريد منّي أن أخرج بعد الآن. سحقًا لذلك. |
| Pekala, bundan kurtulmalıyım. | Open Subtitles | حسناً, أنا... يجب أن أخرج من هذا الأمر حسناً, ماذا أفعل؟ |