| Tekrar birlikte olduğunuzu gördüğüm için ne kadar mutluyumi anlatamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصف كم نحن سعداء لرؤيتكم سوية مجدداً |
| Size, çocuklarımın çadırın içinde, göbekleri şişmiş, bir deri bir kemik kalmış hallerini anlatamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصف لكم حالهم و هم راقدون في الخيمة بينما تتقطع أحشاؤهم من الجوع و الجلد يكسو عظامهم بالكاد |
| Size, çocuklarımın çadırın içinde, göbekleri şişmiş, bir deri bir kemik kalmış hallerini anlatamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصف لكم حالهم و هم راقدون في الخيمة بينما تتقطع أحشاؤهم من الجوع و الجلد يكسو عظامهم بالكاد |
| Gerçekten torbalardaki her şeyi tarif etmemi istiyor musunuz? | Open Subtitles | هل تريد أن أصف كل شيء في الأكياس ؟ |
| 8 yaşındaki bir çocuğun neler yaşadığını sana tarif etmem imkansız. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصف لك أية معاناة مرّ بها هذا الطفل بعمر 8 سنوات. |
| O an neler hissettiğimi tarif etmek zor. | Open Subtitles | من الصعب أن أصف ما شعرت به حينها |
| Gelişmeyi, büyüyen bir açlık olarak tanımlayabilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أصف التطور بأنه جوع ينمو، |
| Beni kurtarmaya geldiğinde neler hissettiğimi size anlatamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصف لك شعوري عندما رأيته يتقدّم لانقاذي. |
| Birini bulduğun için memnunum. Bunu söylediğini duymak beni nasıl memnun etti anlatamam, adamım. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصف لك كم أنا سعيدٌ لسماعك تقول هذا يارجل |
| Bu beni nasıl mutlu etti anlatamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصف لكِ مدى سعادتي بسماع ذلك |
| Annenizin ikinci düğünündeki gözlerin dikildiği tek bekâr erkek olmanın ne kadar korkunç olduğunu sizlere anlatamam, çocuklar. | Open Subtitles | يا أولاد ، لا يمكنني أن أصف الشعور الفظيع لرجل أعزب في الزواج الثاني لأمه |
| Oturma düzeninin ne kadar önemli olduğunu sana anlatamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصف مدى أهمية هذا المخطط لأماكن الجلوس. |
| Ana dilimde sohbet etmek bana ne kadar iyi geldi anlatamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصف مقدار السعادة وأنا أتحدث لُغتي الأم |
| Sana kendimi tarif etmemi ister misin? | Open Subtitles | هل تريدني أن أصف نفسي لك؟ |
| Freeport'da ki daireyi tarif etmemi ister misin? | Open Subtitles | هل تريدني أن أصف الشقة في "فريبورت"؟ |
| Gecenin ne kadar ürkütücü olduğunu tarif etmem mümkün değil. | Open Subtitles | لا أقدر أن أصف كيف كان الليل مرعبا |
| Fakat bir duyguyu tarif etmek imkansız. | Open Subtitles | لكنّه مستحيل أن أصف الشعور به |
| Lucas'ı tek kelimeyle tanımlayabilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أصف لوكاس في كلمه واحده |
| Ne olduğunu şu an söyleyemem ama çok heyecanlı olacak. | Open Subtitles | لا استطيع أن أصف ما يجري الان، لكن السباق سيكون مثيراً. |
| Ve acıyı hafifletmek için sana bir reçete yazabilirim. | Open Subtitles | و أستطيع أن أصف لك أدوية تساعدك على أوهام الألم هذه |
| Jimmy, Chloe, ikiniz birbirinizi bulduğunuz için ne kadar mutlu olduğumu söylesem azdır. | Open Subtitles | (جيمي)، (كلوي)، لا يمكن أن أصف سعادتي لأنكما وجدتما بعضكما، |
| Tango ışığında yıkanmış Orpheum devresindeki Orpheus'u doğru olarak tanımlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصف بدقَه... كيف تحكم فيني إله الأحلام؟ .. |