| Gelecekte yaşayacağım güzel günler olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعلم أن أفضل جزء من حياتي ما يزال أمامي |
| Yine de, kalbinin doğru yerde olduğunu bilmek rahatlatıcı. | Open Subtitles | ومع ذلك، يريحني أن أعلم أن قلبه ما يزال في محلّه الصحيح. |
| Eğer yarın ya da bir ay içinde, neyse işte, ölürsem kalemime senin sahip olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | انا فقط أودُ أن أعلم أن لديك قلمي. |
| Evlilik sözleşmesi için ısrar ettiğinde böyle olacağını bilmeliydim. | Open Subtitles | قادماً كان الأمر أن أعلم أن يجب كان أعني، الزواج ماقبل اتفاقية على أصر لقد |
| Evlilik sözleşmesi için ısrar ettiğinde böyle olacağını bilmeliydim. | Open Subtitles | أعني، كان يجب أن أعلم أن الأمر كان قادماً لقد أصر على اتفاقية ماقبل الزواج |
| Kızımla kocamın güvende olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أربدُ أن أعلم أن زوجي وإبنتي بمأمن. |
| Bunun olacağını bilmeliydim. | Open Subtitles | ... كان يجدر بي أن أعلم أن هذا كان سيحدث |