| Bir uğrayıp yapılacak bir şey var mı diye bakayım dedim. | Open Subtitles | فقط خطر ببالى أن أمر عليكى لأرى إن كنتى تحتاجين أى شيئ |
| Dönüşte uğrayıp aldıklarımı gösteririm. | Open Subtitles | أتعتقدين أنه من الممكن أن أمر عليك عند العودة لأريك ماذا اشتريت لأن ذلك لن يكون مشكله |
| Geçerken uğrayıp söylemek istedim... | Open Subtitles | لقد أردت أن أمر عليك وأنا في طريقي , كما تعرف |
| - İlk önce ofise uğramalıyım. | Open Subtitles | ـ أريدك أن أمر على مكتبي أولا. |
| Bu 'rastgele tecavüz eden katil' olayı tam bir saçmalık. | Open Subtitles | مما يعني أن أمر القاتل الجنسي العشوائي مجرد هراء |
| O yüzden, istersen evine uğrayıp bebeğine, evde bir erkek varlığı hissettirebilirim. | Open Subtitles | لذا إذا رغبت بذلك، يمكنني أن أمر بمنزلك حتى تختبر الطفلة حضوراً ذكورياً قوياً |
| Şey, bilirsin bir uğrayıp anma işleri nasıl gidiyor merak ettim. | Open Subtitles | حسناً ، تعلمين فقط قررت أن أمر إلى هنا وأرىكيفتجريالأمورمعالضريبة. |
| Sadece uğrayıp yeni işinin nasıl gittiğini merak ettim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أمر . و أرى كيف حال العمل الجديد |
| Sana uğrayıp selam vermek ve bunu getirmek istedim. | Open Subtitles | اعتقدت أنه يمكنني أن أمر و ألقي التحية و أحضر لكِ هذا |
| Sadece uğrayıp iki oğlumu ve biricik torunumu görmeye geldim. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أنه يمكنني أن أمر فحسب حتى أرى ابناي و حفيدي الوحيد |
| Şu yeni sitenin sahipleriyle şehir merkezinde bir toplantım vardı ben de işe dönerken uğrayıp bir selam vereyim dedim. | Open Subtitles | كان عندي اجتماع مع مالكي موقع البناء لذا فكرت أن أمر عليكِ و ألقي السلام في طريقي للعمل |
| uğrayıp biraz sohbet ederiz demiştim, tabi mahsuru yoksa? | Open Subtitles | أردت أن أمر عليك لنتحدث قليلا إذا ما كان هذا جيدا بالنسبة لك؟ |
| Düşündüm de, mahkemeye uğrayıp, seni iş başında izlerim. | Open Subtitles | فكرت أن أمر بالمحكمة وأشاهدك وأنتى تعملى |
| Bu civardaydım ve bir uğrayıp selam vermek iyi olur dedim. | Open Subtitles | ولأني في هذه المنطقة قلت أن أمر عليك وأطمئن عليك |
| Seni uzun zamandır dışarıda göremedim uğrayıp neler yapıyorsun bakayım dedim. | Open Subtitles | لمأركِمنذ فترة.. لذا، فكرت في أن أمر عليكِ وأرى كيف تسير أحوالكِ |
| İnsanın arkadaşı uğrayıp merhaba diyemez mi? | Open Subtitles | ألا يمكنني أن أمر على صديقي وألقي عليه التحيّة؟ |
| Bak sadece uğrayıp, yaptıkların için teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | أنظري لقد أردت فقط أن أمر لأشكرك لما فعلتيه |
| Evet. Yarın onun ofisine uğramalıyım. | Open Subtitles | أجل، يُفترضُ أن أمر بمكتبه غداً |
| - Ama önce bir yere uğramalıyım. | Open Subtitles | علي أن أمر على شيء أولاً |
| - Bak, ilk olarak Beatty'lere uğramalıyım. - Tamam. | Open Subtitles | يجب علي أن أمر على (بيتي) أولاً |
| Avcı olayı sıkıntı verdi artık. | Open Subtitles | أعتقد أن أمر المبيدة هذه يجري في مجراه |